'İzafe'ler...

A -
A +

"İzafe" ler yani; yakıştırma sanatını icra edenler günümüzde gittikçe profesyonelleşiyor... Her devirde başka bir kılıkla ortaya çıkıyor... İftiradan ibaret yakıştırmalarıyla yaşayan, itibar görenler, ne yazık ki para gibi her devirde geçerli... Kimse tedavülden kaldıramadı. Yalan, iftira, komplo senaryolarını piyasaya sürenler, elde bir bilgi ve belgeye dayanmadan daima yakıştırmalarla konuştular... Yazdılar... Çizdiler... * Meydanları dolduracak kadar mağdur bırakan her izafe dalgasına, kıyıdaki kayalar bile dayanamadı. Yakıştıranlar 'muteber' sayıldıkça, Alkışlandıkça, Paralandıkça, Ve 'adam'dan sayıldıkça, 'Ağaçlar gibi dimdik ayakta' dursan ne yazar? * Birileri size neyi yakıştırıyorsa, siz artık o'sunuz... 'Aydın' geçinenlerin başlattığı bu yakıştırma hastalığı gittikçe yaygınlaşıyor... Günümüzde kalemşörler tesadüfleri kovalayan kelebekler gibi kutsal bahçenin en nadide çiçeklerine konup kalkıyor. Ve geride ölü bir çiçek bırakıyor. * Tahrip de bir ihtirasdır. Her ihtiras sahibi de biraz teröristtir... Bu yüzden 'yakıştırma sanatını' icra edenler hayatın her alanında cirit atıyor... Edebiyat'da, Spor'da, Siyaset'de, Ve Sanat'da... Yıllar sonra, Cemil Meriç'in dediğine geldik; "Bu tahrip ihtirası, bir asrın imtiyazı, daha doğrusu yüz karası değil, Kabil'den beri uzayıp giden bir lanet zinciri" Kabil'den beri lanet zincirine her gün bir halkayı kim ve neden ekliyor?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.