Kaf Dağı'na yolculuk

A -
A +

93-94-95 yıllarında üç yıl TGRT kanalında İz Bırakanlar belgeselini yaparken, bir yandan da başka bir projenin altyapısını oluşturmaya çalışıyordum. Adriyatik'ten Çin'e kadar jeep araçlarla yolculuk yapacak ve atalarımızın geride bıraktıkları medeniyetin izlerini sürecektim... Benim için bu yolculuk bir hayaldi. Ve bir hayal olarak kaldı... Çünkü, bir zamanlar TRT'de yayınlanan İpekyolu, Turkuaz, Avrupa'da Türk İzleri, Batık Şehir, Keçenin Türküsü adlı belgesellerden etkilenmiştim... * Toprakta iz bırakan medeniyetleri de Simurg-Kaf Dağı'na Yolculuk adlı belgeselde toplamayı hayal ediyordum... Yol haritaları bile hazırdı. Uzaklardan kopup da gelen ve dünden bugüne kadar bir sır olan yolculukların, savaşların, zaferlerin, yenilgilerin, ihanetlerin ve değişimlerin, direnenlerin, isyanların ve göçlerin bilinmeyen hikayelerine doğru yolalmak istiyordum... O yol hikayelerini anlatabilmeyi arzuluyordum... Lakin, hayallerini daima yarına erteleyen bir adam olmaktan bir adım öteye yol gidemedim... Rutini kovalayan ve acımasızca dönen çarkın dişlileri arasında sıkışan günleri tüketip bitirmekten hayali gerçekleştirmeye gün kalmadı. Rutin hayatın içerisinde koşuşturmak, bataklığa düşüp de çırpınan bir adamın hikayesine o kadar çok benzer ki... Bekle de bir el gelip çıkartsın seni... Bekle bekleyebilirsen... Çık çıkabilirsen... Derler ya; nasipten öteye yol yok. Ve aslında yarın diye bir şey de yoktu... * Simurg (Zümrüt-ü Anka) kuşuna doğru yolalan, aldıkça da yolda kalan ve geriye dönen bülbül, kartal, papağan ve şahinden oluşan kuş sürüsünün ihaneti ile son bulan yolculuk gibi, rutin bitirdi tüm hayalleri... Hayalin hayalini kuran ve sonunda o Kaf Dağı'na vardığında Simurg diye bir kuşun olmadığını, aslında kendisinin bir Simurg olduğunu anlayan otuz kuşdan biri gibi hissediyorum kendimi... * Tüm yolculukların bir hikaye olduğunu, asıl yolculuğa hazır olmak gerektiğini, Kaf Dağı'nın ardında bizi bekleyenlerin ve elimizden tutacakların olduğunu anladığım günden beri, kurduğum tüm hayalleri o dağın ardına sakladım... Rutin hayatlara teslimiz artık... Ve o acımasız çark döndükçe, günler tükeniveriyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.