Bu ülkede gazetecilik her geçen gün biraz daha 'kulis' ve 'dedikodu' üzerine inşaa ediliyor. Başkalarına ait kayıtdışı hayatları başkalarının bilgisine sunarak sağlıksız bir habercilik anlayışına doğru gidişin delilidir... Bir sohbet esnasında dahi düşünülmeden söylenmiş sözler ve kayıtdışı yaşanan hayatlar internet ortamına kolayca girebiliyor... Doğruluğu teyit edilmeyen bu bilgiler gazete manşetlerine taşınabiliyor... Hukuk ise kırk sene geriden geliyor... Manşetlere ve ekranlara çıkmak bu kadar ucuz mu? Söz konusu bu ülke ise, evet... Bir mankenin bir gazete manşetine veya ekrana çıkması için bikinisiyle güneşlenirken poz vermesi yetiyor... Kayıtdışı hayatlara ve sözlere itibar edilmesi ise daha garip bir konu... * Siyaset, spor ve magazin kulislerinin gizli aktörleri amaçları uğruna birilerinin ya 'varolabilmesi' ya da 'yokedilebilmesi' için ekran ve sayfaları kullanıyor... Bunun adına habercilik ve gazetecilik denildiğinde ise insanlar iğreniyor... * Gazeteciliği tek kelimeyle tarif eden medya patronu Lord Northcliffe " Haber bir yerlerde birilerinin örtbas etmeye çalıştığı şeydir, geriye kalan her şey reklamdan ibarettir" sözü sürekli dillendiriliyor ama asıl ne demek istediği üzerinde durulmuyor... Kısaca, manşetlere taşınan ve ciddi konuşulmayan her haber komediden ibarettir, ciddiyet kazandırılmak isteniyorsa haberin bir ciddiyeti olmalı... Bir komedi üslubudur almış başını gidiyor... Herkes fikrini ya fıkralarla, ya da gırgır bir üslupla anlatmayı tercih ediyor... Birileri ağlayarak anlattığı dramını başkaları gülerek dinliyor...