Kimileri '12 Eylül darbecileri yargılansın' diyor... Kimileri de '11 Eylül'de ülkeyi yönetemeyen ve darbenin eşiğine getiren siyasiler yargılansın!' teklifini öne sürüyor... Bazıları da, 'Darbeye zemin hazırlayanlar yargılanmalı!' tezini savunuyor... Meydanlarda yığınla iddia ve komplo teorisi dolaşıyor! Kimileri bilinen bilgilerden yola çıkarak boş beleş hüküm veren ezberci kafaların söylediklerine inanıyor. Kimileri de bilinmeyen bilgilere ulaşılarak gün ışığına çıkartılmasını arzu ediyor... Bazıları da demokrat maskesi altında yıllardan beri gizlemeyi başardıkları kin ve nefreti piyasalara sunarak kahraman olmaya çalışıyor... * Ülkede bu tartışmalar yaşanırken dostum Faik İçmeli o karanlık dönemleri anlatan Kırık Kurşun adlı kitabını bana gönderince birkaç günde okudum... 12 Eylül öncesi ve sonrasını anlatıyor... Terör olaylarının ardındaki sır perdesini ve kimlerin kimleri kullandığını, darbelere nasıl zemin hazırlandığını ifade eden Faik İçmeli; "Bugün tarih okudukça görüyorum ki, hem bizi, hem de solcuları birileri kullanmış. İtiraf ediyorum; o gün yaptıklarımız doğruydu belki ama Türkiye'de büyük bir oyun tezgâhlanmış ve biz de kullanılmışız." * 11 Eylül günü 'vatan, millet, bayrak ve devlet' için mücadele ettiklerini düşünen kurşun gibi gençler kör kurşunların önüne kendilerini siper ederken, 12 Eylül sabahı ise madalya beklerken soluklarını zindanlarda alıyor ve işkencelerden geçiriliyordu... Suçları ise devleti yıkmaktı... Büyük bir hayal kırıklığı ve bozgunla karşılaşan gençlik, zindanlarda ve darağaçlarında kendilerine; "Biz nerede yanlış yaptık?" sorusunu soruyordu... Faik İçmeli de bu kırık kurşunlardan biriydi... Ve ne acı ki 11 Eylül günü büyük bir oyun ve büyük bir tezgâhın olduğunu daha bugün çözebilenler, bugün oynanan oyunların henüz farkında bile değil... Yıllar sonra da onların farkına varılacak... Ne acı ki "atı alan yine Üsküdar'ı geçmiş olacak!" Hep elli yıl geriden geliyoruz...