Kirli bir üçgen

A -
A +

Dünya çevre kirliliği ile boğuşup duruyor... Konferanslar düzenliyor... Filmler çekiyor... Protesto gösterileri yapıyor... Tek kelimeyle nafile... Çünkü çevreyi kirletenler ürettiği ürünlerle dünya pazarında büyük paralara hükmeden baronlar... Yani küresel sermaye dedikleri lobi... Hayatın her alanını kirleten arsız ustalar... Siyaset... Sermaye... Ve spor... Temizlik ve temiz eller operasyonları ise masaldan ibaret... Geçen hafta TGRTHaber kanalındaki Baş Başa programımda konuğum gazeteci dostum İsmet Orhan'dı... 3S İmparatorluğu kitabıyla ülkenin gündemine giren gazeteci dostum İsmet Orhan siyaset, sermaye ve spor üçgenindeki bilinmeyenleri anlatıyor... Neydi 3S? Siyaset, sermaye ve spor... Kitabında, üç kurumun nasıl bir üçgen oluşturduğunu ve kirletilmeye başladığı süreçten bahsediyor... * 3S İmparatorluğu'nun temellerinin ilk ne zaman atıldığını, nasıl küreselleştiğini, pastadan büyük payların nasıl alındığını, ülkemizdeki büyük kulüplerin siyasetin gölgesinde nasıl kurulduğunu, sporun imparatorlarının kimler olduğunu, batılı devletlerin hesaplarını, siyasilerin ve paşaların karıştığı şike olaylarından örnekleri anlatan gazeteci İsmet Orhan'ın büyük emekler vererek hazırladığı kitaptaki bilgiler daha çok tartışılacağa benziyor... Türk futbol izleyicisinin artık iyi bir müşteri olma yolunda olduğunu belirten İsmet Orhan diyor ki; - Bana bir dükkân gösterin bir buçuk saat içerisindeki müşteri sayısı 80 bin kişi olsun... Böyle bir dükkân yeryüzünde yok... Ama Barcelona stadyumuna 80 bin kişi maç izlemeye gidiyor, para veriyor ve içeride para harcıyor... Bunun adı küreselizm değil de nedir? * Evet, bugün insanlar ya bir şarkıcının konserinde, ya bir siyasi partinin mitinginde ya da bir spor karşılaşmasında kalabalıklaşabiliyor... Kalabalıklaşan her yerde bir para oyunu var... Dünyada artık futbol ve spor büyük bir endüstri... Milyarlarca dolar para dönüyor... Vardığı rakam 6 milyar dolar... Kumarın diğer bir adına artık bahis, iddia vs. deniliyor... Gazeteci dostum İsmet Orhan kitabı neden yazdığını ise şöyle özetliyor; - İsfahan'dan Paris'e gelen bir çöpçüye hayatın anlamını sormuşlar... Demiş ki, 'insanlar her gün bana kirli bir sokak bırakıyor, ben de onu temiz bir sokağa dönüştürüyorum... Sonra da Allah'a şükrediyorum... Bizde de siyaset, sermaye ve sporun sokakları kirli... Bu temizlikte birazcık da olsa katkımın olmasını hedefledim... Elbette bu ülkede her namuslu vatandaşın birinci talebi temizlik... Lakin insanların isyanı temizlik adı altında kirlilerin yanına temizlerin de anlamsız şekilde dahil edilmesidir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.