Komedya

A -
A +

Kentin en zengin ya da en fukara cadde ve sokakları, alışveriş merkezleri, süper marketler sanki müzik çığlıklarına yenik düşmüş... Kent açık hava konser salonları gibi... "Öyle sokaklar var ki şerefsizlikle damgalanan bir insan haysiyeti kadar kırıktır. Sonra, kibar sokaklar, sadece namuslu sokaklar... Daima temiz sokaklar, daima kirli sokaklar, işçi, hamarat, bezirgan sokaklar..." diyen Balzac'ın Paris'i anlattığı duruma düşmüş... Duvarlar konser afişleriyle kirletilmiş... Hayatın her alanında artık müzik eşliğinde konuşuluyor ve düşünülüyor... * Kafalar boşaltılıyor... Düşünceler tahliye ediliyor... Eflatun bu tehlikeye dikkat çekerek diyor ki: - Boş kafa şeytanın çalışma odasıdır... İnsanlar; ya seyrediyor, ya da dinliyor... * Dini menkıbeler dahi müzik eşliğinde anlatılıyor. Müziksiz şiir okunmuyor veya dinlenmiyor... Televizyon ve radyolar; müzik, dizi, futbol ve sonu bir yere varmayan boş tartışma programları yayınlıyor... Cep telefonları ise iletişim aracı olmaktan çıkıp müzik kutusuna dönüştü. Zaman boşa tüketiliyor... * Camilerin çevresinde dini kitap, takke ve tesbih satan dükkânlardan ise kırk ayrı müzikli ilahi yükseliyor... Kur'an, vaaz ve müzikli ilahiler birbirine karışınca ortaya büyük bir tezat çıkıyor... Âdeta plakçılar çarşısı... Kafalar şişiriliyor. İş yerlerine girmek işkence gibi... Tezgâhtarla dahi konuşulamıyor. Müşterinin telefonu çalsa kendini sessiz bir yere zor atıyor ve diskoda olmadığını anlatmakla sohbete başlamak zorunda kalıyor... Batıda böylesine anlamsız bir gürültüye izin yok... Kimseyi rahatsız etmeyecek kadarına izin var... Bizde galiba medeniyetin trajedisi kalmamış, mevcut komedya ile idare etmek durumundayız...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.