Özel televizyonlarda skandalsız gün geçmiyor... Nedeni ise kimse yaptığı işin hukukunu bilmiyor... 'Ben yaptım oldu' anlayışı bu ülkenin her kurumunda hüküm sürüyor... Dünya medya devi Murdoch'un İngiltere'de başına gelenleri izledik ama uygulamasından kaçıyoruz... 'Kanunlar fukaralar içindir' sözünün tecelli ettiği bir ülkede yaşamak kadar yorucu bir hayat daha olabilir mi? Medya ve hukuk skandalların biri bitmeden, acısı geçmeden, yarası sarılmadan bir yenisi çıkıyor... Med Cezir manzaraları gibi... Denizin kıyısına oturan deliler gibi seyrediyoruz... Denizin kıyısı deliler yurduna dönüştü... Seyreden, unutan ve kahrolmaktan yorulmayan bir Türkiye olmaktan yakamızı kurtaramıyoruz... * 'Reklamın iyisi kötüsü olmaz' sözünü hayatın stratejisinden saymış bu millet, kahramanlarını artık büyük skandallara imza atanlar arasından seçiyor... Hakim öldüren Yılmaz Güney hâlâ birilerine göre kahramandır... Sokaktaki biri öldürseydi katil sayılacaktı... Kim skandala imza atıyorsa, boş bir laf ediyorsa, bağırıyorsa, soyunuyorsa çok tanınmış oluyor... Çok tanınmayı marifetten sayan ender bir milletiz... Bu ülkenin en saygın ve ilkeli kurumları olduğunu iddia edenler dahi ürettikleri markaların reklam yıldızını 'çok tanınanlar' arasından seçiyor... Ve ilkesizler trilyonlarca para kazanıyor... Onlar zenginleştikçe güçleniyor ama ilkeli ve akıllı bilinenler ise kentlerin arka sokaklarında açlığa yenik düşüyor... 'Kervan yolda dizilir' sözünü büyük bir stratejiden saymış bir milletiz... Bu ülkedeki televizyon kanallarının yapımcı, editör ve yöneticilere kurumun yayıncılık ilkelerini içeren, hukukunu ve sınırını belirleyen bir kitapçığı yoktur... Deneme ve yanılma yoluyla doldur boşalt yayıncılık yapılıyor... BBC Genel Müdürü Mark Thompson kurumun çalışanlarının edindiği deneyimlerden, sağduyudan ve değerlerin imbiğinden süzülen, soyut ve kuramsal değil, yaşanmış olaylar ve somut başarılar ile gerçek başarısızlıklardan alınmış dersler üzerine inşa edilmiş bir bilgeliği kitaplaştırarak personele dağıtmış... Thompson diyor ki; -Bunlar talimat hükmündedir. Gene de ilkeler, özgünlüğü köreltmeyi değil, desteklemeyi amaçlamaktadır. Bizde böyle bir şey yok... Kimse kendi işini yapmıyor, önündeki işte başarısız olan hemen herkes televizyonculuk ve gazetecilik yapıyor... Konuşan Türkiye bu yüzden gevezeleşti...