Kör kuyularda

Başbakan Erdoğan'ın Pakistan ve İran seyahatinde Dışişleri Bakanı Prof. Ahmet Davutoğlu da vardı... Başbakan Erdoğan'la yaklaşık 25 ülkeye yaptığımız seyahatlerde kendisini tanımış ama derinlemesine bir sohbetine de katılmamıştım... Pakistan ve İran gezisinde ise gece olduğunda, insanlar yataklarına çekildiğinde kendisi uykusundan feragat ederek gazetecilerle 'yazılmamak' kaydıyla her gece birer saati aşkın sohbet etti... Dünyaya farklı bir pencereden bakan Prof. Davutoğlu'nu dinlemek bir şanstı... Savaşarak değil, barışarak zafer elde etmeyi çok iyi bilen, karşısındakini ikna edebilen Prof. Davutoğlu'nun; ülkenin dış politikasına yön veren fikirleriyle realist bir dış politika analizi yapan ender insanlardan biri olduğunu gördüm... * Prof. Davutoğlu ile ilgili yazılanlar karşısında, hâlâ muhalif çatışmaların tesirinde kalınarak karalanmış duyguların tesiriyle karar verildiğine şahit oldum... Türk hariciyesinin büyük bir şansı olan Prof. Ahmet Davutoğlu için Amerikalı ünlü uluslararası hukuk profesörü Richard Falk bir yazısında şunları diyor; "Dünya siyasetinde güç ve çatışma ile nasıl başa çıkacağına yönelik ileri derecede bir anlayışa sahipti." Siyasi hırslardan uzak bir tavır sergileyen Prof. Davutoğlu'nu dinledikçe ve bir gazetede kendisiyle yapılan röportaj notlarını, kitaplarını, makalelerini okudukça daha iyi tanıyabilme şansına sahip oldum... * Kendisine, 'hangi doğal yeteneğe sahip olmak istersiniz?' sorusuna Bakan Davutoğlu; "Savaşmaya hazır tarafları durdurabilecek bir ikna yeteneğine" derken bile bir barış adamı olduğunu gizleyemiyordu... 'Var oluşuna anlam verememeyi' mutsuzluğun tarifi olarak yorumlayan Prof. Ahmet Davutoğlu, 'kahramanınız kim?' sorusuna ise; "Üzerinde herhangi bir kul, hayvan, bitki hakkı olmadan ruhunu teslim eden sıradan bir insan..." cevabını veriyordu... "Yara varsa onunla yüzleşmeliyiz!" diyerek biriktirilen bütün yaraları kaşımak yerine iyileştirme yolunu seçen, samimiyetini yüzünde gezdiren Bakan Davutoğlu'nu tek taraflı siyasi kavgalarda ve muhalefet söylemlerle kaybetmemek gerekir diye düşünüyorum... Yani, şairin dediği gibi; "Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın" anlayışına Prof. Davutoğlu'nu yenik düşürmeden bu ülke için çaba sarf ettiğini unutmamak lazım.