'Kör' senaristler

Şike soruşturmasının ardından çalkantılı bir sezon geçiren spor camiasında sular bir türlü durulmuyor... Galatasaray şampiyon oldu... Fenerbahçe ise Türkiye kupasını aldı... Demek ki; kupa, candan daha kıymetli değilmiş... Sevinç ve üzüntülerin en fazla bir hafta sürdüğü dünyada kazanmak kadar kaybetmenin de güzel yanları var... Her yıl takımının şampiyon olmasını arzulama hayali başka, ama olunamayacağı gerçeğini gözardı etmeden, her şeye hazırlıklı olmak ise daha başkadır... Beşiktaşlı olarak, Fatih Terim'i kutluyoruz... Çünkü, yabancı hocalardan daha iyi bir vizyonu olduğunu sürekli ispatlıyor ama bizde yabancı hayranlığı yine de sona ermiyor... * Beşiktaş Teknik Direktörü Schuster gitmiş... Başkan Demirören, yöneticilerinin görüşünü öğrenmek için toplantı yapıyor ve; -Hangi hocayı getirelim? sorusuna cevap arıyordu... İlk söz bana verildi... Fikrimiz sorulduğunda, asıl görüşlerini kendisine saklamayan, inandığı gibi fikrini söyleyen, siyasi söylemlerin ardına saklanmayan biri olarak -bu duruşumdan çok zarar görmeme rağmen- demiştim ki; -Yüz yıllık futbol tarihimizde elbette çok büyük başarılara imza atan kişiler var ama bugün bunlardan biri Fatih Terim'dir. Takımını UEFA şampiyonu yapmıştır... Diğeri ise Şenol Güneş'tir, çünkü ülkenin takımını dünya üçüncülüğüne taşımıştır... Bundan başka da üçüncü bir hoca yok... Şenol Güneş Trabzonspor'u çalıştırıyor... Geriye Fatih Terim kalıyor... O da Milli Takım sözleşmesi feshedildiği için... Fatih Terim'i gözlemlediğim kadar, çalıştırdığı takıma takım ruhunu aşılıyor ve mücadeleyi öğretiyor... * Başkan Demirören ile birkaç yönetici dostumuz 'olabilir' dedi... Birçoğu da kendince haklı gerekçelerden dolayı 'olmaz' derken, bazıları ise tercihlerini yabancı bir hocadan yana kullandı... Başkan Demirören herkesi dinledikten sonra Tayfur Havutçu'da karar kılınınca Fatih Terim fikrinden vazgeçildi... Havutçu fikri de doğru bir karardı ama şike operasyonu bütün hesapları elbette altüst etti... Ve Fatih Terim, Galatasaray'ı çalıştırmaya başlayınca yönetici dostlara dedim ki; -Göreceksiniz, Galatasaray şampiyon olacak... Ve nitekim oldu da... * Önünü göremediği halde uzağı görmeye çalışan 'kör' senaristlerin tutarsız ve hayali vizyonlarına itibar edilirken, biz kendi vizyonumuzla baş başa kaldık... O gün bizleri yanlış bulanların hiçbiri, ne hikmetse arayıp 'haklı çıktın' dahi diyemedi... Kafadan hesap yaparak konuşan, kırk tilkiyi susuz götürüp susuz getirenler itibar gördükçe ve yüreğinden konuşanlar susturuldukça daha çok vizyondan bahseder ve geri dönüşü olmayan yollara gireriz... Akılsız, akıl hocalarından kimse daha bıkıp usanmadı... Ne diyelim, devir; gözleri gören kör senaristlerin devri...