Batıda kriz masaları krizden önce kurulur, kriz sonrasında ise kriz yönetilir. Kriz çeşitliliklerine göre planlama yapılır, kriz baş gösterdiğinde ise bir anda sistem yıkılmaz. Ya bizde? Hatırlayalım, deprem oldu. Işıklar söndü, kentler karanlıkta boğuldu. Yıkılan binaların altında can çekişen yaralılara gün doğana dek ulaşılamadı. Kurtarma ekipleri yoktu. Sokak lambaları dahi yanmıyordu. Telefonlar kilitlendi, Başbakan dahi bölgede bir tek yetkiliye ulaşamadı. Enkazdan çıkartılan ölülere mezar bulunamadı. Spor salonları morg haline getirildi. Yaralılar hastanelere götürüldü ama elektrikler kesikti, jeneratör yoktu, olan bozuktu ve bir kısmı da yakıtsızlıktan çalıştırılamadı. Hastanelerde kan bulunamadı. Kan vermeye gelenlerden kan alınamadı. Deprem bölgesinde bağlantı yolları yıkık olduğundan gıda yardımları ulaştırılamadı. Sabahın ilk saatlerinde deprem bölgesinde sigara, ekmek ve yakıt karaborsa oldu. Hırsızlar enkaz altındaki cesetlerin kollarını kesti ve bilezik topladı. Asker ve polise vur emri çıkartıldı. İçme suyu, yatılacak yer, battaniye dahi yoktu. Yokluk kol geziyordu. *** Ankara beyanat üstüne beyanat veriyordu. Ağzı olan kamerayı gördü konuştu. Bütün kurtlar döküldü. Kimi sisteme çattı. Kimi belediyeleri topa tuttu. Kimi müteahhitlere saldırdı. Hiç kimse suçu kendinde aramadı... Deprem bölgesinde yaşananları, eksiklikleri ve sıkıntıları anlatan görüntüleri de yayınlayan kanallara, 'niye halkın psikolojisini bozuyorsunuz' diye Ankara'dan fırçalar atıldı. 'Felaket tellallığı yapıyorsunuz!' diyenler görüntüleri izlerken bile felaketin boyutunu dahi Ankara'da oturarak anlamakta zorlandı. Felaketin büyüklüğünü ise dünya yayınlanan görüntülerden öğrenebildi. Ve bu yüzden dünya ülkelerinden yardım yağdı. Ülkelerden kurtarma ekipleri geldi. Ankara ise 'felaketi büyütüyorsunuz' diyerek kızmaya devam etti. Kriz masaları devreye girdi. Koordinatör vali tayin edildi. Sistem çalıştırılmaya başlandı, sıkıntılar bir bir çözüldü. *** Ve bugün. Kriz masaları ne durumda? Kriz olduğunda krizi yönetebilecek miyiz? Belli değil...