Kuralsızlık

A -
A +

Dokuz günlük bayram tatili süresince trafik kazalarında 143 kişi hayatını kaybetmiş ve 542 kişi ise yaralanmış... Duble yollara ve çok sayıda hava yolları şirketine rağmen hâlâ trafik kazalarından bahsetmek gerçekten üzücü... Çünkü, daha dün aldığı arabasıyla bin kilometre yol giden ve uzun yol tecrübesi olmadığını bilmesine rağmen yine de gözler karartılıp yollara düşülmekte... Bu ülkede ne sağlıklı bir hayat ne de adam gibi yaşamak asla öğretilmiyor... Hele kurallara uygun bir yaşamın erdeminden hiç bahsedilmiyor... Kuralsız bir strateji hayatın her alanında hüküm sürüyor... "Ben yaptım oldu" diyenlerin sayısı ne acı ki her geçen gün artıyor... Bütün bunlar eğitim sisteminin stratejiden yoksun oluşundan kaynaklanıyor... Kertenkelenin hayatı öğretildi ama nasıl sağlıklı yaşayacağımız öğretilmedi... Taş ve cilalı taş devri öğretildi ama on altı devletin nasıl kurulduğu ve nasıl yıkıldığı öğretilmedi! Avrupa'dan gelen büyük yapı marketlerinde herkes evine balta, testere, tornavida ve pense taşıdı ama bir vida bile söküp takmayı kimse beceremedi... Yine herkes servis çağırmaya devam etti... Avrupalı ise evinde mobilyasını üretiyor, çünkü herkese bir meslek öğretilmiş... Bizde ise herkese fuzuli bilgiler öğretilmiş... * Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer yaptığı bir açıklamada eğitim sisteminin fiyasko serüvenini o kadar güzel özetliyor ki... Diyor ki; "15 yıl İngilizce öğrettik, her yıl on kelime öğretilseydi 150 kelime ederdi ama nereye gideceğini soramıyor bile..." Türkçe öğretilen derslerin bile unutulduğu ve günlük hayata dair bir şeyin öğretilmediği bir eğitim sistemi İngilizce'ye mahkum edilmiş ve artık ilkokullar bile yabancı dile emanet... Bu ülkenin tıp ve hukuk hatta işletme fakülteleri dahi İngilizce eğitime kaydırılmış... Sanki, doktorlar başka ülkenin hastalarını tedavi edecek... Sanki başka ülkelerin işletmeleri işletilecek... Sanki başka ülkelere hakim ve savcı ya da avukat gönderilecek... Anlamak o kadar zor ki bu tezatı! * Rahmetli Tarık Buğra diyordu ki; "Bu ülkede eğitim denilince herkes okul, öğretmen, araç ve gereç sayısını artırmakla meselenin çözüleceğine inanıyor... Oysa meselenin çözümünden çok uzak bir fikir... Kimse eğitenlerin kalitesini yükseltmekten geçtiğini ve sistemi öğrenme üzerine kurmaktan geçtiğini görmek dahi istemiyor..." 90'larda bu yazıyı yazan Tarık Buğra bugün yine aynı yazıyı yazar mı diye sormaya gerek yok, çünkü ülkenin eğitim bakanı dahi asıl meselenin eğitenlerde ve eğitim sisteminde olduğunu biliyor... İnsanlarımızı iyi eğitseydik acaba uzun yol kaptanları gibi acemi sürücüler yine de yollara çıkar mıydı? Ve 150 kişi hayatını kaybeder miydi? 542 kişi yaralanır mıydı? Ne hikmetse her bayram tatiline gidiş ve dönüş böyle kanlı bir bilançoyla sonuçlanıyor... Savaşa gider gibi gidiliyor ve savaşı kazananlar gibi dönülüyor! Bu ülke eğitim sistemini alacakaranlıkta yapmaktan vazgeçmeli. Bu yüzden bir tarafı alacakaranlıkta kalmışların sayısı her geçen gün artıyor... Kuralsızlık kural haline gelmiş...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.