Etrafındakilerden, kötü olmadan kurtulmak isteyenler ya ilgisiz davranarak intikam alma yolunu, ya da uzaklaştırarak terbiye etme metodunu seçiyor... Lakin; gözden ırak olan gönülden de uzak oluyor! noktası daima gözardı ediliyor... Oysa, asıl mesele göze girmekte değil, gönüle girebilmekte olduğu gerçeğini bilmeyen yok ama yine de, göze girmek için gözönünde olma yolu daha çok tercih ediliyor... Çünkü bu taktikten daima kârlı çıkılıyor... Taaa ki tökezleyene dek... * İlgisizlik ve uzaklaştırma cezalarının getirdiği yalnızlığın sonunda duygularına yenik düşenler, bir iç hesaplaşmaya gidiyor, sonunda haksızlığa uğradığına inanarak intikam alma yolunu seçiyor. Bu kuyuya düşmekten korkanlar ise başını alıp sessizce uzaklara gidip kendi inzivasına çekiliyor... Çünkü, güvensizlik üzerine inşa edilen her şey çöküyor... Sadıkları ihanete, hainleri sadakate davet etme geleneği devam ettikçe, bu kuyulara düşmek normal... Kimin ne olduğuna değil, kimin ne kazandırdığına daha çok önemle bakıldığı için bu kuyular kendiliğinden açılıyor... * Bugün Kurban Bayramı... Dostları, kardeşleri, davayı, vatanı, bayrağı ve büyükleri; üç kuruşluk dünyaya kurban edeceğimize, kendimizi bunlara kurban edebilsek her şey daha güzel olacak...