Kuyular taşla dolarsa

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i Bab-ı Ali Toplantıları'nda dinledikçe, yapılan yenilikleri anlattıkça kuyuların ne kadar taşla doldurulduğunu bir daha anlıyor insan... Türkiye'de Yeni Ticaret Kanunu Işığında Ticaret Hayatının Gelecek Düzeni ve Maliye-İş Dünyası ilişkilerinde Şeffaflaşma konulu toplantıda yeni kanunu anlattı... Anlattıkça eski kanunun ne kadar köhnemiş ve çağın gerisinde kaldığını da öğrenmiş olduk... Kolay değil değiştirebilmek... Eskiyi kaldırıp atabilmek... Alışkanlıklardan vazgeçebilmek... Bu kanunların kırk yıldan beri kurdu olan bürokrasinin hakimiyetine son verebilmek... Çünkü, kuyular bir delinin attığı taşla değil, binlerce delinin attığı taşlarla doldurulmuş... Kuyuları temizlemek ve kuyuları halkın istifadesine sunabilmek o kadar zor ki... * Hükümet ve TBMM gece gündüz çalışarak kanun çıkartıyor ama uygulamasını bürokratlar yapıyor... Kanun maddeleri çok açık olmasına rağmen bakıyorsunuz ki kanunu uygulayan bürokratlar, kendi kafasına, görüşüne ve belki de menfaatine en uygun olanı seçiyor ve meseleyi kilitliyor... Yeni bir kasa almakla mesele çözülmüyor... Çünkü anahtar bürokratın elinde... Şifreyi de sadece bürokrat biliyor... Kuyular bu yüzden taşlarla dolu... * Rahmetli Özal, bürokrasinin içinden geliyordu ve çevrilen bütün dolapları biliyordu... Bu yüzden siyasi kadrolarına daima diyordu ki; - Bürokrasi ile iyi geçinin, yoksa bürokrasi sizi yer. Nitekim yediler Özal'ı... Taşlayarak bitirdiler... * Üst düzey bir yargıç dostum diyordu ki; - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde en çok Rusya, Bulgaristan ve Türkiye'den giden şikâyetler inceleniyor... Hadi onlar komünist alışkanlıklarından yakasını kurtaramıyor, ya biz? Bakan Mehmet Şimşek, kuyulardaki bu taşların ne olduğunu ve kimlerin doldurduğunu en azından biliyor ve bakalım ne kadarı temizlenebilecek!