Meslek talihsizliği

Bir pilot... Bir doktor... Bir de yazar yaz akşamlarının birinde bir dostlarının evinde bir araya gelir... - Kim daha çok para kazanıyor? sorusunu tartışmanın dışında tutmak kaydıyla, 'Kimin mesleği daha zor ve müdahaleye açık?' konusunu değerlendirir... * Pilot, mesleğe başladıktan sonra işlerindeki riskin çok yüksek olduğunu belirterek; "-Havada iken kimse gelip işime karışamaz, yol gösteremez, akıl veremez... Yani şöyle şuradan gitsen kanaatimce daha iyi olur, diyemez... İşveren ise keyfine ve işine geldiğine göre seni teknisyen, hostes yaptım diye görev veremez" der. Ardından ilave eder; - Lakin, düşme riski var... Yazar, dayanamayıp ekler; - Risk sadece pilotlar için değil, yolcular için de vardır... * Doktor, mesleğe başladıktan sonra işlerindeki riskin çok yüksek olduğunu belirtir ve; "- Ameliyatta iken kimse gelip işime karışamaz, metod göstermez, akıl vermez... Yani şöyle şuradan kesersen, kanaatimce daha iyi olur, diyemez... İşveren ise keyfine ve işine geldiğine göre seni beyin cerrahlığından alıp göz ünitesine verdim diye görevlendiremez..." Ardından ilave eder; -Lakin, hastaları kaybetme riski var... Yazar, yine dayanamayıp ekler; -Risk sadece hastalar için değil, doktorlar da bir gün hastalandığında aynı riski taşır... * Ve sıra yazara gelir; Yazar, uzun uzun düşünür ve tek kelimeyle mesleğini özetler; "- Biz en talihsiz mesleklerden birini icra ederiz... Gökyüzü gibi; bazan rüzgar eser, bazan kar... Bazan güneş açar, bazan yağmur... Bazan sis basar, bazan toz... Yarısı kızar, sever... Yarısı küfreder, yarısı metheder... Yarısı beğenir, yarısı beğenmez... Yarısı da sizlerin belirttiği gibi, kanaatimce şöyle yazmalıydı diyerek başlar, yol göstermeye... Bizim sanatımız, tüm müdahale sanatını icra edenlere açıktır... İşveren ise, yazdırmadığı günden itibaren yazar değilsindir" * Başkalarının işlerine kafa yormak yerine, kendi önünde bekleyen işi daha iyi yapmak için gayret gösterilebilse, daha doğru bir yol izlenmiş olacak... Yoksa, müdahale sanatını çok iyi icra edenler için bulunmaz bir alan haline gelir; talihsiz meslekler... Üstad Necip Fazıl'ın Sakarya Türküsü adlı şiirinin ismini değiştirmekle, 'Üstad' olunmuyor... Kendi türküsünü yazmaktan geçer, üstadlık... Bizde; herkes yazar, gazeteci, siyasetçi, futbolcu, sanatçı ve eleştirmen... Bilse de, bilmese de...