Moskova Notları

90'lı yıllardı... Kızıl Meydan'da dolaşırken bir şey çok dikkatimi çekmişti... İster fakir, ister zengin olsun her Rus kadının elinde bir çiçek ve pazar filesi bulunmaktaydı... Bir de Kremlin Sarayı'nın karşısında büyük bir tarihî binanın altında markete benzeyen büyük bir dükkan vardı... Dükkanı gezince çok şaşırmıştım... Çünkü raflar bomboştu... Eski raflarda ise birkaç konserve balık kutusu, araba tekerleği büyüklüğünde kaşar peynirleri, patates ve kuru soğandan başka yiyecek bir şey yoktu... Bir de taş gibi siyah ekmekler vardı... * Daha sonraki yıllarda her gidişimde o dükkana uğrayıp geçirdiği değişimi izlerdim. Geçen haftalarda Moskova'ya gittiğimde ise; dükkanla birlikte binanın tamamen değiştiğini, dünyanın en lüks markalarının yerleştiği bir alışveriş merkezine dönüştürüldüğünü gördüm... Dükkan ise büyük bir market olmuş, raflar İtalyan ve Fransız ürünleriyle doldurulmuştu. Lüks markalarla vitrinler süslenmiş ve yüz binlerce dolara satılmak için müşteri bekleniyordu... Kadınların ise ellerinde artık ne çiçek ve ne de pazar filesi vardı. Yerini lüks çantalar almıştı... Çiçekli kadınlar Kızıl Meydan'da artık hiç dolaşmıyor gibiydi... * Otelin lobisinde Türk iş adamlarıyla sohbet ediyorduk. Bir ara Moskova'da iş yapan bir dostumuz Putin'in ülkedeki bütün kumarhaneleri 1 Ekim'den itibaren kapattığını söyleyince, nedenini sorduk. İş adamı dostumuz siyasi bir karar olduğunu belirterek şunları söyledi; "Ülkedeki kumarhanelerin hepsini Gürcü mafyası işletmekteydi. Rusya'ya da önemli bir gelir getirmekteydi. Gürcistan'daki olayların ardından Putin bu kararı alarak Gürcü mafyasına ve içerideki Rus işbirlikçilerine büyük bir darbe vurdu..." Bizde ise kumarhanelerin açılması için yıllardan beri hâlâ lobi oluşturulmaya çalışılıyor... Mafyaya yeni ek gelir kaynakları kazandırmaya çalışan lobilere dur diyebilmek için bizdeki siyasi otoriteler Rusya örneğini dikkate almalı... Siyaset bazen Putin'in yaptığı gibi masaya vurmaktır... Yoksa herkesle masaya oturup uzlaşmak ve mafya ile teröriste at oynatabileceği meydan bırakmak siyaset değildir...