Neyi söylemek

A -
A +

Bazıları konuşurken 'neler söyleyeceğini' bazıları da 'neleri söylemeyeceğini' hesap eder... Demirel'e 'iyi siyasetçi kimdir?' diye sorulunca "neyi söyleyeceğini değil, neyi söylemeyeceğini hesaplayandır..." der. Söze dayandırılan siyaset anlayışında; söz ile ikna edilir, yargılanır, kelimelerden mana çıkartılır... Siyasi anlayışı kelimeler üzerine inşa edenler en çok da 'öyle söylemek istedin' diyerek niyet yargılar... * Söylediklerinden çok, söylemediklerinden sorumlu tutulur. Sayfalar dolusu metinden bir kelime cımbızlanarak alınır ve manşete çekilir... Kimi zaman söylemediği, kimi zaman içinden bir kelimesi cımbızlanarak alınan sözüyle yargısız infaz edilmeye çalışılan Cüneyd Zapsu bu tutuma ve duruşa en güzel örneği bir hatırasını anlatarak veriyor... "2002 yılıydı. İlk defa Tayyip Beyle Avrupa Konseyi'ne gidiyoruz. Bir toplantıda karşımızdakiler Tayyip Beyin özel durumunu bildiklerinden (yasaklıydı) destek bulacaklarını sanıp laf arasında askerimize laf söylediler. Tayyip Bey muhataplarını dövmekten beter etti. Karşımızdakiler neye uğradıklarını şaşırdı..." * Bu sözler basında yer almadı, manşetlere çekilmedi... Tersi olsaydı, manşetlerden inmezdi... Aslında, 'neyi söyleyip neyi söylemediği' kuralı belki Demirel için geçerli olabilir ama bu ülkede 'kimin neyi söylediği' daha çok önemli galiba...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.