Onlar da insandı

Eski yıllarda ülkelerin savaşlarını, acılarını, günlük hayata dair sancılar ve aşklarını 'sanatlaştıranlar' vardı... Bir ülkenin dramını romanlaştıran, destanlaştıran ve efsaneleştiren kalemler hayatlarını bu uğurda sarf ediyorlardı... Meşhur olmak için değildi çabaları... Desinler için hayatlarını tüketmiyorlardı... Bir davaya kendilerini adayan adamlardı... Aç kalsalar da... Uzun yıllar Londra'da yaşayan Kırımlı yazar Cengiz Dağcı geçen hafta öldü. Ömrünü ülkesinin yani Kırım Türklerinin Rusların zulmü altındaki dramını anlatmaya adayan Dağcı veya Kırgız Türklerinin yine Ruslardan gördüğü zulmü anlatan Cengiz Aytmatov gibi kalemler artık yok.. Ama ülkemiz de dahil olmak üzere artık o yolu izleyen yazar ve şair yok! Oysa onlar da insandı! * Kimdi Cengiz Dağcı? II. Dünya Savaşı çıkıyor... 1941 yılında Ukrayna cephesinde Almanlara esir düşer. Almanlar yenik düşünce esir kampından kurtulur ve Edinburg'a geçer... 1947 yılında ise Londra'ya geçer... 1953'te orada bir lokanta açar, günlük hayatında namerde muhtaç olmamak için... Asıl derdi ülkesinin acısını sanatlaştırabilmekti. Ve o acıyı dünyaya duyurdu... Glastnos Rusya' da kaçınılmazdı ama Cengiz Aytmatov ve Cengiz Dağcı gibi yazarların büyük katkısı var... Kızılordunun zulmünü ve ülkesinin esaretini; 'dağlarda bulutlar misafir kaldılar' diyerek dünyaya duyurdu... Onlar da insandı.. * Bir zamanlar bu ülkede Tarık Buğra vardı... Küçük Ağa ve Osmancık adlı eserleriyle bir nesli tarihiyle barıştırmıştır... Ve üstad Necip Fazıl Kısakürek kalemiyle bir devre meydan okumuştur. Büyük Doğu ekolüyle bu ülkenin geleceğine büyük adamlar yetiştirmiştir... Artık o insanlar yok.. Ama onlar gibi olmak isteyenler de yok... Neden? Çünkü günlük hayatın acımasızlığına direnerek kalem oynatabilme devri bitmiştir. Yazar, kendi hikayesini anlatarak aslında bir milleti anlatır. Şimdi ise acısını 'sanatlaştıran'lardan yoksun bir edebiyat dünyası var... Çünkü herkes kendi keyfiyetinin peşinde... Kimsenin çile çekmeye niyeti yok. Piar, kulis oyunlarıyla yazar ve şairliğini ilan edenler daha çok rağbet görüyor... Davanın çilesini çekenler ise derdini sanatlaştırmakla meşgül. Oysa onlar da insandı...