Psikolojik savaşlar

Psikolojik savaşın tüm taktiklerini günlük hayatta birbirimize karşı uygulamada adeta ustayız. Bu konuda kimse elimize su dökemez... Kendi işimizde usta olmayı yeğlemek yerine, ne hikmetse birbirimizin işine 'burun sokma' konusunda yarışmaktayız... Kimse bu konuda bizimle 'aşık' atamaz... Müdahale taktiğini sanat (laştırmakta) haline getirmeyi çok iyi icra edenlerdeniz... Kimse bu konuda bizimle yarışamaz... * Merkeziyetçilik adeta ruhumuza işlemiş... Bir kişi söylesin; milyonlarca kişi dinlesin... Bir kişi emir versin; yüzlerce adam uygulasın... Bir kişi; herşeyi bilecek... Bir kişi; herşeyi çözecek... Bir kişi; herşeyi halledecek... Dağları bir kişinin sırtına yükleyip, sonra da ardından yol almayı çok sevmekteyiz... Yol bitince de, bir kişi dağları taşıyamaz hale gelince, yorgun düşünce, takatsiz kalınca da, hemen bir bahaneye sığınmakta da ustayız; 'Belliydi taşıyamayacağı'der bir kenara çekiliriz... * Elbette lidersiz savaş olmaz... Lidersiz ülke olmaz... Lidersiz bir oluşum akla getirilemez... Lakin görev ve iş paylaşımında da herşey bir liderin sırtına yüklenmez... Ama biz hem yükleyip hem de lidere; "Filler için hazırlanan lokmayı karıncalar çekemez..." demiş sorumluluktan da kaytarmayı çok iyi öğrenmişiz... İşin kolayı varken zoru kim ne yapsın ki? Laf üretmek daha kolay iken...