Başbakan Erdoğan'la geldiğimiz gün İslamabad kentinde Taliban örgütüne mensup bir terörist polis aracına intihar saldırısında bulundu... Kentte ve ülkede terör had safhaya çıkmış... Son bir ayda terör saldırılarından ölenlerin sayısı 200 kişi... Okullar düne kadar tatilmiş daha yeni açılmış... Sokaklar bomboş... İnsanlar tedirgin... Pakistan gazeteleri ve televizyonları terör olaylarıyla dolu... Afganistan'dan büyük bir Taliban örgütü sızmasıyla karşı karşıya olduklarını belirten Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani bu konuda Türkiye'nin tecrübelerinden istifade etmek istediklerini belirtti... *** Terör örgütünü besleyen unsurlardan biri de Afganistan ve Pakistan'daki medreseler... Buralarda eğitim gören gençlerin yanlış yönlendirildiklerinden ve fanatik bir karaktere büründüklerinden şikayetçi olan Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani, Türkiye'deki İmam Hatip Okulları'ndaki eğitim modelini benimsediklerini ve bu modeli incelemeyi talep etti... Başbakan Erdoğan da bu hususta kendisinin imam-hatip okulundan mezun olduğunu ve ayrıca ekonomi eğitimi gördüğünü ifade ederek böyle bir talebe karşılık her türlü desteği verebileceklerini söyledi... *** İki ülkenin teröre karşı ortak bir tavır ve bir dil geliştirmesinden memnunluk duyduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ticaret hacminin de artırılması gerektiğini belirterek, "Özellikle Çin'den sonra dış müteahhitlik alanında ikinci sıradayız... Altyapı ve konut sektöründe büyük katkılarımız olabilir... Aramızdaki ticaret hacmini geliştirerek birçok ortak meselemizi halledebiliriz..." dedi. Başbakan Yusuf Rıza Gilani terör, uyuşturucu gibi iki baş belasından kurtulabilmek için her türlü desteğe kapılarının açık olduğunu ve özellikle Türkiye'nin yardımlarının kendileri için çok önemli bir yer tuttuğunu belirttikten sonra; "El ele bu şeytani oyunları yenebiliriz!" derken, sekiz yıllık sürgünden döndükten sonra 2007 yılında bombalı bir suikast sonucu 130 kişiyle birlikte hayatını kaybeden Benazir Butto'nun tablosunun önünde her iki ülke başbakanının açıklamaları gerçekten manidardı... Çünkü bu şeytani oyunların artık ne zaman, nerede, hangi ülkeyi vuracağına dair bir tahmin yoktu...