Sınırların ötesindeki Türkiye

Orta Doğu'nun hangi ülkesine gitseniz ve televizyonu açsanız, Türk yapımı dizilerin hemen hepsinin akşam saatlerinde yayınlandığına şahit olursunuz... Türkiye'de reyting rekorları kıran Kurtlar Vadisi, Yaprak Dökümü, Ihlamurlar Altında, Asi ve daha nice diziler Arapça dublajı yapılarak oynatılıyor... Bir zamanlar Amerikan televizyonlarında gösterilen Beyaz Gölge, Dallas, Bonanza, Küçük Ev, Zengin ve Yoksul gibi dizilerin aşinası olduğumuz gibi... Sokaklarımız, kentlerimiz neredeyse küçük bir Amerika'ya dönüştü... Kasabalarda dahi Dallas Berberi ve Dallas Kasabı tabelaları asılıyordu... Küçük bir Amerika'ya dönmek üzereydik... Herkesin hayali ABD'ye gitmekti... Bu hayranlık 1991 yılında birinci Körfez Savaşı'na dek sürdü... Bu savaştan sonra Amerika, Türkiye ve Orta Doğu ülkelerinde sevimli yüzünü kaybetti... Güvenin yerine şüphe hakim oldu... Hayranlığın da, nefretin de nedeni televizyonlardı... * Orta Doğu ülkelerinde bugün için aynı süreç Türkiye için var... Kuveyt, Dubai, Amman, Şam, Beyrut ve Kahire'de şahit olduk... Bakü'yü de unutmamak gerek... Televizyonları ve ülkeyi idare edenlerin bu durumu çok iyi idare etmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyorum... Türkiye'nin sevimli yüzünü anlatarak, eğitim, sağlık ve daha nice sayısız yatırımları bölgemize kaydırabilmenin tam zamanı demek istiyorum... Arap dünyasının da geleneklerine ters düşmeyen dizilerin çekilmesine riayet etmeli... Türkiye'deki iş dünyası ise haber kanallarını reklamlarıyla daha güçlü kıldıkları takdirde kendilerine daha büyük pazar kapılarının açılacağını ne yazık ki çok defa unutuyor... Türk medyası daha güçlü kılınırsa sınırların ötesindeki ülkelerde daha saygın bir Türkiye görebileceklerini anlayabilecek adamlara ihtiyaç var... Ama nerdeeeeeee!