Son İmparatorluk

Liglerde top bu hafta dönmeye başlıyor... Altı ay önce başlatılan 'şike operasyonu' gölgesinde her ne kadar futbola olan ilgi azalmış olsa da tribünler yeniden dolmaya başladı... Futbol ve Küreselleşme adlı eseriyle spor endüstrisine daha farklı bir açıdan bakılmasını sağlayan Fransız stratejist Pascal Bonıface'ye göre futbol küreselleşmenin son evresi... İmparatorlukların yıkıldığı bir dünyada ayakta duran tek imparatorluğun futbol olduğunu savunan Bonıface varılan noktayı şöyle özetler: "İmparatorluğu ne sınır tanır ne engel. Dahası, popüler olan, halka mal olmuş tek imparatorluktur... Yeryüzünde futbolun fethine direnmek isteyip de direnebilmiş küçücük bir alan bile yoktur. Bu tipik Britanya sporu dünya sporu haline gelmiştir..." Bonıface eserinde; nasıl oluyor da küreselleşme ulusal kimlikleri yok edici bir güç kabul edilirken, futbolun ulusları bir arada tutan en güçlü harç olabildiğine cevap arıyor... Futbolun bir yandan şiddeti körüklediğini, halkları yönlendirdiğini ve siyasiler tarafından kullanıldığını belirten Bonıface; "Öte yandan ise statlar, bastırılan başkaldırıların en serbest kürsüsü haline gelebiliyor..." diyor. İktidarlar ise siyasi kalelerine atılan golleri kalelerinden çıkartabilmek ve bu son imparatorluğu yönetebilmek için akla hayale gelmedik oyunları deniyor... Tribünlerde seyirci olmayı hiç sevmiyorlar... * 1968 yılının Mayıs ayında Fransa Futbol Federasyonu işgal edilir. İşgalcilerin binaya astıkları pankartta 'futbol futbolcularındır' denilmiş olsa da sadece küreselleşen bu oyunun birer oyuncusu olmaktan öteye geçemiyorlar... Sadece yıldızlaşıp, para ve şöhret kazanıyor ve yıllar sonra ise unutululuyorlar... Çok defa sefil hayatlarıyla gündeme geliyorlar... Oynadıkları ve formda oldukları müddetçe alkışlanıyor, aksi halde bütün öfkelerin üzerlerine kusulduğu kişiler ilan ediliyorlar... Son imparatorluğun gladyatörleri sayılan futbolcular milyarlarca insanı eğlendiren ve oyalayan olurken, dünü ve vefası olmayan bir sektörde top koşturmaktan da yorulmuyorlar... Kimilerine göre futbol futbolculara bırakılmayacak kadar esrarengiz bir küresel oyun... * Güç futbolcularda değil... Taraftarlarda hiç değil... Peki kimde? Bonıface'e göre spor federasyonlarındaydı... Her biri kendi düzeyinde kendi yasasını dikte etmekteydi... FIFA ve UEFA gibi küresel federasyonlardan söz eden Bonıface ülkelerdeki federasyonların ise bunların şubeleri olduğunu belirterek şunları ifade ediyor: "Günümüzde olaylar üç güç merkezi arasında bir etki mücadelesine dönüşmüştür: Federasyonlar, kulüpler, siyasi iktidarlar. Medya kuruluşları, sponsorlar bu mücadeleye direkt katılmaz, ama sonuçları büyük ölçüde etkilerler..." Dünyayı kasıp kavuran bu son imparatorluğun kasasına akan milyarlarca doları ise daha hiçbir şirket kazanamadı... Son imparatorluğun imparatoru ise asla bir kişi değil... Her geçen gün biraz daha 'tanrılaştırılan' bu oyunun en büyük müşterisi ise taraftarlar yani seyredenler... Seyredenler ise asla yöneten değiller... Küreselleşen ekonomide hani kral müşteri idi? Velhasıl dünya sahipsiz, sınırsız bu son imparatorluğu bir türlü dizginleyemiyor! İşte en büyük sıkıntı da bu...