Ülkemizdeki bankalar bu defa küresel krize hazırlıklıydı. Açıkları yoktu. Ama krizin kokusu çıkar çıkmaz, ülkede kriz var gibi pozisyon alıp, kredilerini geri çağırdı, aşırı faizler yükledi. İş adamlarına, sanayicilere ve esnafa açtıkları kredileri ise günü gelmeden istedi... Alamadığı zaman ise aşırı faiz yükledi. Başbakan Erdoğan'ın uyarılarına rağmen, bankalar, ortalığı yangın yerine çevirmeye devam etti... İnsanlar ise bir yandan itibarını korumaya çalışıyor, diğer yandan namus kavgası veriyor... Bankalar ise kâr açıklamaya devam ediyor... Kapı kapı dolaşarak tüketicilere kredi kartı dağıtan, insanları tüketmeye teşvik eden, kampanyalar düzenleyen bankaların bu tavrı Orta Doğu ve Afrika'yı sömürgeleştiren İngiliz siyasetine benzetiliyor... * Orta Doğu'da Arapları Osmanlı Devleti'ne karşı örgütledikten sonra isyanları alevlendiren İngilizler Arapları hürriyet ile tanıştıracağına sömürgeleştirdi... Çöllere, boz dağlara okaliptüs ağaçlarının tohumlarını serpti... Çünkü tohumla üretilen bir ağaçtı... Bunu gören Araplar, 'ne güzel topraklarımızı yeşillendiriyorlar!' diyerek sevindi... İngilizler bir gün bölgeyi terk edince, Araplar da susuzluk ile boğuşup durdu. Bir gün anlaşıldı ki, İngilizler, yeraltı sularının tükenmesi için özellikle okaliptüs ağaçlarının tohumlarını serpmiş... Okaliptüs ağaçlarına 'bataklık ağacı' denilmesi bu yüzdendir... Her bir ağaç bünyesinde 200 ila 1000 litre su bulundurduğu için bataklık alanlara dikilir ve suların çekilmesi sağlanır... Çölde yeşil gibi gözüken, aslında suyu yavaşca içip tüketen ağaçlara o günden beri Araplar; 'su ağaçları' adını verir... * Bankalar da 'su ağaçları' gibi her eve üçer-beşer dağıttığı kredi kartlarıyla insanların tüm kazançlarını usulca çekip bitirdi... Kredi kartıyla harcamanın ötesine çıkan halk, zenginleştiğini düşündükçe aslında fukaralaştı... Kuzey Carolinalı O.Henry'in "Evinizi terk edince, paranızı harcayınca, karınız bir kadın derneğine katılınca, bayrağınızı yabancı ülkedeki konsolosluğun süpürge sapından bozma direğinde görünce, bütün bunların değerini ancak o zaman anlarsınız..." deyişindeki gibi bir gün halk da bu tuzakların farkına varacak ama 'su ağaçları' nın boyları çoktan uzamış olacak!..