Uzaklarda kalan 'dost yüzlü' adamdan sitem dolu bir mektup aldı... Aslında "ağlama duvarına" başını dayayıp günahlarını itiraf edenler gibiydi ve mektubunda diyordu ki; "Mavi mavi ölüyorum ben, duyuyor musun? Orda mısın? Var mısın, yok musun? Kaçsan da, sussan da, bir tek şeyi unutma... Yanarak, yıkılarak... Aklıma her geldiğinde ağlayarak..." * Mektubu okudu ve şairin mısra'sı aklına düştü; -Ben kime bağlanmışım, ağlıyorum gizlice Kırgındı, dost yüzlü adama... Gözyaşı kiminin yüreğinden gelen ıslak sözler, suç derebeylerinin ise bir silahıydı... Gözyaşı, aldatmaca oyunun bir parçasıydı... Bağlandığı 'ağabeyden' bu kadar uzaklaşmanın ayıbı, pişmanlığı, tövbesi, kuytu bir köşede, gizlice kendini ağlatıyordu... * Birkaç anıdan ibaretti, bu hançerlenen sevda... Geriye kalan; sararmış resimler... unutulan mekanlar, fener evleri...çiseleyen yağmur taneleri... ay çiçek tarlaları...denizin keşfedilmemiş bir kenarı...kuru bir bankın üzerinde batan bir güneşin seyri... kent dışlarında geçen saatler... Ve kimsenin uğramadığı dağlar... Hepsi çizilmemiş bir tablo gibi gözlerinin ardında, kare kare geçiyordu... Kim, hangi ressam çizecekti bu ihanetlerin resmini? Belli değildi... * Karlı bir gecenin yarısında, uzaklara giden kara bir tren gibi, artık kaçıyordu...kaçıyordu bu kentten... 'Uğruna ölürüm' sözü belki de dünyanın en büyük yalanıydı... Lakin bir defa inanmıştı... Kazananlar, 'çöplük hayatın' keyfini sürüyor, kaybedenler ise daima intihar ediyordu... * Suç derebeylerinin yel değirmenlerine, fildişi kulelerine 'Kafkas' gecelerinden su, ateş ve yalan taşıyanların ihanetleri kim bilir ne kadar sürecekti daha... Uzaklarda kalan dost yüzlü adama mektubunda dedi ki; - Kara kara öldürdün beni, duydun mu hiç? Orda mıydın? Var mıydın, yok muydun? Kaçtın ve sustun. Bir tek şeyi unuttun sende... Yaktın, yıktın. Aklıma geldikçe tüm ihanetlerin... * Kaçacaktı herkesten usulca... Bu kenti terkedeceği günün güneşi doğana dek... Şairin; " O güzel benim olan, eskisinden yabancı Gönlümdeki bu sevda hiç dinmeyen bir acı" mısralarını artık mavi gözlü kuşlara söyleye, söyleye bu kenti usulca, bir beyaz kedi gibi terkedecekti... Suçlu sevdalara ihanet eden derebeylerine inat...