Taşlar oynatılırsa...

A -
A +

Amerika'dan dönüş yolculuğunda uçakta gazetecilerle sohbet eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, iki defa ABD Başkanlığı yapan Bill Clinton, bir dönemin en kurt siyasetçisi Henry Kissenger ve senatör Edward Kennedy'le görüştüğünü ve nelerin konuşulduğunu sordum... Çünkü hem demokrat hem de cumhuriyetçiler kanadı ile görüşmüştü... Birbirlerinin politikaları ile ilgili neler söylediklerinin önemi vardı... En azından Amerika'nın gelecek seçimlerde ibrenin kimden yana olacağına dair bir fikir sahibi olmuş olurduk... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başlıklar halinde nelerin konuşulduğunu anlattıktan sonra en önemli arzusunu dile getirerek dedi ki; "Amerika'daki siyasi ahlak ve kültürün kendi siyasetimize de hakim olması gerekir... Kissenger, Bill Clinton ile görüşmemizin çok iyi olduğunu, Hoolbrook, Kissenger ile görüşmenin çok faydalı olabileceğini belirtti...Yani farklı partilerden olmaları birbirlerini karalamaları ve suçlamalarını gerektirmiyor. Biz de ise bu anlayış böyle yürümüyor..." * Ne acı ki ülkemiz demokrasi ile yönetildiği günden beri kendimize bir siyasi davranış modeli seçerken; karalama, yıkma, yakma, ihanet, belden aşağı vurma, söylenene, yapılana değil, kimin söylediğine ve kimin yaptığına bakılan bir yol izlemeyi tercih etmişiz... Ve bu kötü alışkanlığımız sürüyor... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise bizdeki bu anlayışa ve alışkanlığa son verilmesi gerekliliği üzerinde duruyor ve Amerika'daki bu siyasi davranış modelini benimsiyor... * "200 milyon dolara malolacak Yuvacık barajına bugüne kadar 4,5 milyar dolar para gitmiş...Ve her ay da ortalama 10 milyon dolar para ödeniyor..." diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Ne acı ki İSKİ bugünden itibaren Kocaeli'ne su vermeye başlamış' notunu hatırlatıyorum. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, doğruluyor... Şimdi olayın kendisi bu ülke için önemli bir durum değil mi? Bu ülkenin milyarlarca dolarını suyun akışına bırakmaya bir belediye başkanın hakkı ve keyfiyeti var mı? İnsanların bu soruların cevabını ararken, kimin hangi siyasi partiye mensup olduğuna bakmadan karar vermeleri gerekir... Tabii, vicdan muhasebesinden yoksun değilsek... * Kim ne derse desin, taşların yerinden oynatılması birilerini ne hikmetse huzursuz ediyor... Anadoluda bir söz vardır; taşları yerinden oynatmayana ne akrep var ne de yılan... Taşları yerinden oynatana ise akrep de çok yılan da çok... Ne acı ki, bu ülkede taş da çok... Yılan da çok, akrep de çok... Kimden yana olunacağına karar vermekte zorlananlar, vicdanlarını bir kez daha yoklamaları gerekli...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.