Bu ülkede ne zaman insanoğlu uykuya dalıp rahatça uyumak istese, hançer yarasıyla uyanır. Kendilerine yönelik bir saldırıda dünyayı ateş çemberine çeviren ülkeler, söz konusu biz olunca nasihat çeker; "Teröristlerin de hayatı önemli olmalıdır!" Akıl verir; "Güneydoğu Anadolu bölgesinde insanların refah düzeyini artırırsanız bu gibi sorunlarla karşılaşmazsınız." Ve dolaylı tehdit ederler; "Bölünebilir, parçalanabilir ve yönetilebilirsiniz!" *** Büyük ülkelere yapılan saldırılarda terör kötü de, küreselleşmeye direnen ve küçük ülkelerin içindeki terörist eylemler gündeme geldiğinde, ülkeyi yönetenler ve yönetimler neden kötü? Çifte standart uygulamaları değil insanların, ülkelerin bile ruhuna işlemiş. Kandil Dağı'nda nefes alan on bin terörist kimin işine yarıyor? Bu sorunun cevabını dünya gündemine taşıyamıyoruz... Derin uykunun kollarında bizi uyutan ülkeler, kendilerine yönelik saldırıların ardından bizi uyandırıp, bize terörü anlatmaya başlıyorlar! Masal dinler gibi dinliyoruz onları! *** Birilerinin çıkıp bu ülkelerin; tarihimize, coğrafyamıza ve bizlere hiç dost olmadıklarını anlatması gerekmez mi? Kendilerine dahi dost olmayı beceremediler ki! Merhum Fethi Gemuhluoğlu; "Ağaca dost, komşuya dost...Sufli olmayana dost!" olmayı yıllarca anlattı büyüklere ve küçüklere. Bizim büyükler bu dostane duygularla küçükleri büyütürken, acaba onlar küçüklerine dostluğu nasıl öğrettiler ki, dost yüzü altında böylesine bir kin büyütüldü ve bu coğrafya kana bulandı? Uykuya dalmak için masal dinlemeye devam ettiğimiz müddetçe ve uykulara sırtımızı çevirmedikçe, daha çok kan akacak gibi bu coğrafyada!