Varlık bekçileri

A -
A +

Eskiden; zenginin malı züğürdün çenesini yorar, derlerdi. Günümüz dünyasında, zenginin malı zenginin, züğürdün malı züğürdün çenesini yormakta... Davullar yeniden dengi dengine çalmakta. Günümüzün züğürdü nereden bilecek ki zenginin malını? Kırk yıl dahi düşünse züğürdün aklına bile getiremeyeceği para kazanma yolu bulunmakta... Her ne kadar, iletişimin sayesinde dünya köye döndü masalı gerçek oldu ise de, fukara ancak mahallesindeki fukarayı tanıyabilmekte.. Zengin ise; dünyanın her yerindeki zenginin varlığını isterse hemen öğrenebilmekte. * Kimsenin yokluğu kimsenin umurunda değil ama birilerinin varlığı herkesin ilgi alanında. Savaşların ana nedeni de varlıkların paylaşımı konusunda çıkmakta... Küresel sermaye dirençle karşılaşmak istemezken, karşılaştığında ise bin bir karşı oyunla tepki vermekte. Fukaralıkla boğuşan ülkelerle alay edilip, bir de üstüne; kırk yılda bir baltaya sap olamadı, denilmekte... Oysa bir gün geldiğinde dünyadaki iki milyar fukara insanın durumu istemeden de olsa herkesin derdi, ilgisiz kalmakta ısrar edenlerin ise belası olabilme ihtimaline inanmak istemeyenler, dünya savaşlarının tarihine bir daha göz atabilir... * Başkalarına ait varlıkları; diplomasi yoluyla sorun çıkartarak konuşma huyu, ardından silah zoruyla elde etme metodu; kırk yıldan beri şifa bulmayan bir yaradır. Kırk yıl aç kalana kimse; ne ekmek, ne iş, ne ev, ne elbise ve ne de araba vermez. Afrika örneğinde olduğu gibi. Bizdeki yönetim anlayışında olduğu gibi, kırk yıl vergi ödeyen adam bir gün parasız kalsa, sistem üç kuruş dahi vermez ve; 'Namerde muhtaç olma' denilmez. * Yokluğumuzla ilgilenmeyenlerin, varlığımızla ilgilenme hakkı da yoktur, anlayışında bir gün dünya fukaraları mutlaka buluşacak... O zaman; ateş ile ölüm arasında bir avuç dünyanın kimin işine yarayacağını bilmiyorum. Fukara ülkelere yokluğunda el uzatanların; belki bu ülkelerin varlıklarıyla ilgilenme hakkı vardır. Yoksa 'Sende var bende neden yok'un sorgulanışı, asla bitmez... * Masa başındaki hesaplarla dengeleri bozmaya uğraşan dünya güçlerinin, belki de en büyük yanılgısı tüm hesaplarını evde yapmaları... Bu yüzden evde yapılan hesap uzaklardaki çarşıda tutmuyor... Şekil ve kağıt üzerindeki hesaplara yenik düşülüyor. Şekillerle uğraşanlar şekillerde kalmaya mahkum kalıyor. Ülkelerin varlıklarıyla uğraşmayı bırakıp birbirlerinin yokluğu ile ilgilenen bir dünyada varlık bekçilerine de o zaman ihtiyaç olmayacak... Silahlara gitmeyen para, iki milyar fukaraya giderse, dünya da ateş ve ölüm arasında bir tercihle karşı karşıya kalmayacak...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.