Başbakan Erdoğan Gazze saldırıları için dünyaya çok önemli sorular sorarak diyor ki; "Gürcistan savaşında devreye giren uluslararası kuruluşlar bu konuda niçin susuyorlar? Ya da neden geçiştirmekle yetiniyorlar?" AB ülkelerinden ses çıkmıyor... Nedenini ise yine Başbakan Erdoğan açıklıyor; "Ben buna çifte değil çoklu standarttır diyorum..." Başbakan Erdoğan yine çok önemli bir noktaya temas ederek ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yapılan çirkin bir muameleyi hatırlatarak diyor ki; "Ramallah Sınır Kapısı'nda yarım saat bekletilen bir başbakan olarak konuşuyorum. Bunu yapan kim İsrail? İsrail hâlâ demokrasiden bahsediyor..." * Başbakan Erdoğan'ın bu sözlerinden haber üretemeyecek kadar acze düşen Türk medyası kendini sağırlığa vuruyor... Başbakan Erdoğan'ı ya Libya, İran, Arabistan, Ürdün, Mısır sınırda yarım saat bekletseydi? Hemen bu ülkelerin devlet başkanlarının resimlerinin altına Çöl bedevileri diye başlık atılır, manşete çekilirdi... İsrail olunca 'çıt' yok! Ecevit olunca "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına bu saygısızlık nasıl yapılır?" sorusu akıllarına geliyor da Erdoğan olunca mı hafıza kaybına uğruyorlar? * Başbakan Erdoğan, Barak ve Livni'ye seslendi; "Tarih sizi insanlık tarihine kara leke düşürdünüz diye yargılayacak..." Barışseverlikten dem vuran, sabahtan akşama kadar hayvan haklarının avukatlığını üstlenen Türk, Avrupa ve ABD basınında ise 'Gazze katliamını' dünyaya anlatan bir fotoğraf ve bir eleştiri yok... Neden? Ne acı ki binbir surata sahip güçler ile karşı karşıyayız... Bu cinayetlere rağmen New York Times hâlâ Başbakan Erdoğan'ı 'Gazze saldırıları' için sarf ettiği sözlerinden ötürü üstü kapalı tehdit ediyor...