Finans piyasalarına yön veren aktörler krizle ilgili uyarıda bulunarak diyorlar ki; "Ayakta kalmak için gerekirse küçülün" Kriz öncesinde ise yine aynı aktörler diyordu ki; "Ayakta durabilmek için risk alıp büyümek gerek... Aksi halde piyasalar küçükleri yutar!" Kimlerin ne kadar isabetli, insaflı, öngörülü ve dürüst yorum yaptığı da ortaya çıkmış oluyor... Yoksa; kriz varsa küçülün, yoksa büyüyün kuralını bilmeyen mi vardı? * Fikir piyasalarına yön veren aklıevvel fikir sahipleri de eskisi gibi kalmadı... Para piyasalarının acımasızlaştırdığı düzene yenik düşüp kaybolan fikir adamlarından yoksun dünyanın son durağındaki son yolcuları da elbette acımasız, sevgisiz, dolandırıcı ve yalancı olacaktı... Başka ne bekleniyordu ki? Fikirsiz ve duygusuz büyüyen gençlikten ne aşk ne de dava adamı olmuyor... Nesilleri yetiştiren fikir adamları da eve ekmek götürebilmenin kavgasını veriyor... Tüketim hastalığına yakalanan gençlik ise kolay iflah olmuyor... * Yazar Mustafa Kutlu Huzursuz Bacak adlı son hikâyesinde diyor ki; "Onların vardığı netice tüketim ekonomisi ise, benim teklifim kanaat ekonomisidir." Dünya kazanıyor ve tüketiyor... Tüketecek bir şey bulamayınca da kan ağlıyor... Kısaca, yetinmeyi kimse bilmiyor! Tarifi yapılamayan piyasaların hastalıklı halinin özeti; kanaatsizliktir... Kanaatsizliği de hırs beslemektedir...