Ya gece ya da güneş

Bugün Pazar... Ülkede seçim var... Günlük kaygılar ve kişisel beklentilerden uzak kalarak ve belki de ülkenin yüz yılını daha kurtarabilecek bir fırsat artık herkesin önünde... Kuru bir sandık deyip geçmeyelim... O kuru sandığın içinden çıkacak zarflardan belki de bu ülke daha büyüyecek, ya da küçülecek... Belki bölünecek... O mührü vurmadan, hiç kimse öfkesine yenik düşmeden bir daha düşünmeli ve herkes geçmişiyle oturup bir daha yüzleşmeli... Ne kazandığı ve ne kaybettiğinin muhasebesini yapmalı... Eğer kazandıklarımız kaybettiklerimizi geri getirmiyorsa kârda değil zarardayız anlayışını ön plana çıkartmalı ve kendimize en acımasız soruyu bir daha sormalıyız; - Geçmişin karanlığı mı yoksa yarınların aydınlığı mı? * Bugün Pazar... Ülkede seçim var... Herkes kendi yaşadıklarından yola çıkarak bir ülkenin nereden nereye geldiğini görüp doğruyu bulmalı ve çıkarttığı sonuca göre kararını insafla vermeli... Yenilik ve değişim istemek elbette herkesin hakkı ama neyi yenileyeceğini ve neyi değiştireceğini de bilmeli... Ve sonuçlarını da görmeli... 'Ben böyle olacağını bilmiyordum!' sözünü söyledikten sonraki pişmanlığın kimseye bir faydasının olmayacağını bilmeli... Değişim herkesin hayalidir... Daha güzelini ve daha iyisini istemek her vatandaşın beklentisidir... Yalnız, beklentileri akıl dışı alanlara mahkum etmemeli... Yoksa, yetinmemek her insanın ruhunda var... Yetinmek herkesin birinci tercihi olsaydı, ne sektörler, ne şirketler ve ne de ülkeler büyümezdi... Büyümenin veya mevcudiyeti muhafaza etmenin tek yolu geçmişte kılıçların gölgesindeydi, artık bugün o kuru bir tahtadan ibaret sandığın içinde... * Bugün Pazar... Ülkede seçim var... Ya karanlık günler sandığa gömülecek... Ya da sandığa gizlenen güneş o sandıktan çıkartılacak... Çünkü, bu ülkenin baştan aşağı yenilenmesi gerekmektedir... Başta ihtiyar bürokrasi olmak üzere... Yoksa, statülerinin keyif çattıran simgelerinin esiri olanların saltanatı devam edecektir... Seçilenler, atananların mahkumu olmuş... Muktedir bir iktidara kavuşabilmek için tek yol yeni bir anayasadan geçmektedir... O yeni anayasa işte o karanlığa gömülen sandığın içindedir... Ya gecenin zifiri karanlığı, ya da karanlığı aydınlatan güneş tercih edilecek... O karar ise hür irademizi barındırdığımız yüreğimizde gizli... Şimdiden, ülkeye ve millete hayırlı olsun...