Yaz yolculukları

A -
A +

Kara kış günlerinin ardından yaz sıcaklığıyla bütün yol çılgınlıkları da âdeta geri gelmiş... Yollar çile dolu... Yolculuklar telaştan ibaret... Açık yollarda on kilometrede bir radar uygulaması yapan trafik polisleri, üç saat boyunca yol tıkandığında ise bir polis aracının dahi ortalarda gözükmeyişi kocaman bir soru işareti... Sanki, trafik polisinin tek görevi vatandaşa 'tuzak kurup' radar uygulaması yapmaktan ibaret... Yolculuklar bir kâbustan ibaret... * Karayollarının, kışın yatıp, yazın yol çalışmalarını ülkenin her yerinde aynı anda başlatma alışkanlığı ise kırk yıllık bildiğimiz ve bunaldığımız klasik bir hikâye... Kırk kilometre yolu kazıp gündüzleri tek tük çalışan iş makineleriyle yol ve yama yapma hikâyelerinden artık sıkıldık... Aynı iş makineleri ise geceleri boş durmakta... Hâlâ, 'yol nasıl ve hangi saatte yapılır ve planlaması nasıl olur'dan uzak bir yol yapma anlayışı hüküm sürmekte... Artık, günün her saatinde İstanbul'a girmek de, İstanbul'dan gitmekte zor... * Deniz, kara ve hava yolları karıncalar misali her taraf insan kaynıyor... Kimi yer bulabilme, kimi açık bir yoldan gidebilme derdinde... Daha dün araç sahibi olan acemi sürücüler ailesini de alarak yüzlerce kilometrelik uzun yola çıkabiliyor ... 'Göçebe' zihniyeti devam ediyor alabildiğince... Sürekli yollardayız... Ve bir yerden bir yere göçüyoruz... * Hafta sonları 'yazlıkçıların' taşınması da başka büyük bir dert... Cuma akşamından kenti terk ederken yolları kilitliyorlar, pazar akşamları kente dönüşlerinde ise trafiği zıvanadan çıkartıyorlar... Sistem kilitlenmiş, açılmıyor bir türlü... Yol yapmakla bu çile bitmez... Mesele, demir yollarına ağırlık vermekten geçiyor... Yoksa mevcut sistem; otomobil, lastik ve petrol efendilerinin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramıyor! Hâlâ otobüs ve minibüslerle insan, TIR ve kamyonlarla yük taşıyan yeryüzünde biz kaldık... Sistemi çözecek tek çare, transit otoban yollarından, köprülerden, hava, deniz ve demir yollarına büyük önem vermekten geçiyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.