Yıldızların altında

A -
A +

Ne zaman gazetelerin sayfalarını açsam, televizyonlardaki magazin programlarına baksam klasik bir haberle karşılaşırım... "Çeşme, yıldızları ağırladı" "Bodrum'da yıldızlar geçidi" "KKTC'ye yıldız yağdı" Gökyüzündeki yıldızları yere düşürenlerin kastettikleri, ya bir manken, ya da bir şarkıcı... Bedavadan verilen 'yıldız' unvanları nice hayatlar söndürdü. Bu yüzden ömürlerinin sonlarına kadar yerdeki yıldızlar şöhretin ağır bedelini ödediler... * Rahmetli Adnan Kahveci ile Kartal'daki evinde sohbet ederken hiç unutmayacağım bir söz söyledi: -Dostum unutma ki, dünyada en pahalı mal, bedava alınan maldır. Ömrünün sonuna kadar öde öde bitmez. Doğruydu Kahveci'nin söyledikleri... İnsan belki bir şeyi bedava aldığı gün kazanıyor ama ömrünün sonuna kadar da bedelini ödüyor... Rahmetli Kahveci siyasetin bir yıldızı olmasına rağmen, bir kuruşa tenezzül etmedi... Lakin esrarı çözülmeyen bir kazayla çekip gitti... * Bedavadan yıldız olanların her gün gazetelerin birinci sayfalarında bacakları ile haber olanları gördükçe, bir yıldız gibi kayacaklarını da ne acıdır ki daima unutuyorlar. Kayan yıldızlardan da hiç ibret almıyorlar. Sadece günü kurtarıyorlar. Bu yıldızlara göz yuman, değneksiz köyde dolaşan kelime turşucuları, sahipsiz sandıkları birkaç samimi adamı kuytu köşelerinde kaypakça vurmaya devam ediyorlar... Yok efendim, 'a' harfini kısa söyledi yok uzun söyledi diyerek... Turşucuların beğendiği, 'a' harfini kısa söylemeyen "pos bıyıklı" adamların hallerini de gördük... Onları "vurmaya" galiba güçleri yetmiyor... Dil teranesinden kurtulamayan turşucuların kalemi galiba, bacak göstererek para kazanan, donları ile manşet olan yıldızlara ve bu milletin dinini değiştirmeye çalışanları fazla önemsemiyorlar... Neden acaba? Yıldızlardan yemleniyorlar mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.