Zengin ve yoksullar

Batı Medeniyetinin yükseldiği yerin ilk adresi Paris... Bir zamanlar kral otoritesinin kutsal sayıldığı büyülü kentlerde artık yaşayanların çılgınlıkları kanun dahi dinlemiyor... Dünya sosyetesinden önce batılı aristok-ratları buluşturan kentler diye ün salarken gittikçe potansiyel suçluların buluştuğu adreslere dönüşüveriyor... Neden ise dış göçlerle birlikte gittikçe kalabalıklaşan bu kentler varoşların istilasına uğradığından beri, onların mutsuzluğu ve fukaralaşmasıyla her gün biraz daha yaşanmaz hâle geliyor... Hak etmeden elde edilen kazanç kapılarının bolluğundan istifade edemeyenler fırsat bulduğunda ise etrafa öfke saçıyor... * Sadece Paris mi? Dünün fukara kesimi diye bilinen ve bugün varoş diye adlandırılan kalabalıklar artık dünyanın her kentinde günlük yaşamı gittikçe zorlaştırıyor... Ve hatta zehir ediyor... Hırsızlık, yankesicilik, fuhuş, kumar, uyuşturucu pazarlaması, bar ve disco işletmeciliği derken bir bakıyorsunuz modern ve sakin yaşamlara imza atan kentler âdeta her anlamda terörize olabilen kentlere dönüşüveriyor... * Paris'te geçtiğimiz gün bir iletişim firması Eyfel Kulesi önündeki parkta 40 bin Euro dağıtacağını duyuruyor... Gün geliyor... Çok sayıda insanın geldiğini gören firma, parayı dağıtmaktan vazgeçtiğini açıklıyor. Bu duruma öfkelenen kalabalık, borç vermiş de alamıyor gibi ortalığı yakıp yıkmaya başlıyor... Ve dükkanların camları kırılıyor... Medeniyetler artık çatışmıyor... Yıllardan beri zengin ile yoksul çatışıyor... Çözüm ise işsizliğe çare bulmaktan geçiyor...