"İnsanî yardım"; adı üstünde içinde sevgi, şefkat ve merhameti barındıran candan bir davranış. Böyle bir hizmeti ifa etmek için insanların elini yılanın deliğine sokması gerekmez aslında ama muhatap İsrail olunca gerekiyor maalesef! Nitekim "YILAN" Filistin halkına uzanan yardım elini ısırdı! "Vahşi yüzünü" bir kere daha gösteren İsrail, hiçbir vicdanın, akıl ve izanın kabul edemeyeceği bir cinayet işledi. 9 şehit, onlarca yaralı ve eziyete maruz kalmış bir yığın insan! Yardıma giden İHH da, olaylardan sonra sokağa dökülen halk da, İsrail Büyükelçiliği'ne siyah çelenk koyan öfkeli insanlar da halklı. İsrail'in bu vahşete son vermesi ve Filistin'e uyguladığı ambargoyu kaldırması lazım; hem de hemen. Siyasi parti liderleri de bu minval üzere beyanat verdi. Sivil toplum örgütleri kınama mesajı yayınladı. Başbakan Erdoğan esti gürledi; İsrail yönetimine demediğini bırakmadı. Herkes haklı. Yerden göğe haklı. İsrail gayet insanî bir harekete kurşun sıkarak; kana buladı. Bu cinayetin İsrail'in yanına kâr kalmaması lazım. Da... nasıl? İtidal ve soğukkanlılıkla tabii. Bugüne kadar yaşananlarda duygu vardı. Öfke vardı. Önümüzdeki günlerde de olacak hiç şüphesiz. Yaşanan acı ve üzüntü kolay yenilir, yutulur cinsinden değil çünkü. Halkın bu acıyı yüreğinden söküp atmasına imkân yok. Tepkisini sürdürecek elbette ki. Ancak, bundan sonra kamu diplomasisinin işlemesi gerektiğini de unutmamak lazım. Devletlerin duygusal davranmak gibi bir lüksü olamaz. İsrail'e yaptığını misliyle ödetmek istiyorsa, (ki bundan şüphe yok) T.C. Devleti'nin çok dikkatli olması, basiretli davranması lazım. TBMM Genel Kurulu'nun imza attığı bildiri, takip edilmesi gereken yolu net bir şekilde işaret ediyor aslında. "İsrail Hükümeti, bu saldırı dolayısıyla özür dilemeli, olayın sorumlularını yargılayarak cezalandırılmalarını sağlamalı, mağdurlara tazminat ödemeli." Ortak deklarasyonda yer alan bu ifade, çok açık. Hükümetin yapılması gereken şey, bunu kararlı bir şekilde takip edip İsrail'in uluslararası arenada mahkum edilmesini sağlamaktır. Hukuk yolu izlenmeli yani. Fotoğraf. Video kaydı. Doktor raporu... her şey var. Yapılması gereken, bu verileri doğru ve yerinde kullanıp insan haklarına aykırı bu vahşeti dünya kamuoyu ile paylaşmaktır. İsrail'e ders vermenin yolu, onu destekleyenlerin deşifre edilmesinden geçiyor. Desteği olmayan İsrail bir hiçtir; hiç!.. Ekonomik ambargonun pek bir etkisinin olmayacağı kanaatindeyim. 250 bin İsrailli turistin gelmemesi, turizmciyi etkiledi ister istemez. Domates tohumu almamakla protesto olmaz. Yapacaksak, o tohumu üreterek yapalım.