Hey gidi günler hey!.. 20 sene önce neydi, şimdi ne oldu? O dönemde yurt dışına çıkışlarımı hatırlıyorum... Kabarık cüzdanla giderdim. Kendi ihtiyaçlarım... Eşimin ve çocukların ihtiyaçları... Onlar yetmezmiş gibi bir de eşin-dostun siparişleri olurdu. Bavullarla dönerdim. Karşılanışım da muhteşem olurdu hani. Koltuklarım kabarırdı. Kotları, tişörtleri bavuldan çıkarırken artistik hareketler yapar, tadını çıkarırdım yaptığım alışverişin. Çocuklarımın el çırpmaları, eşimin teşekkürleri hoşuma giderdi. Paris Lafayette'in önünde çektirdiğim resmi gösterirken göğsüm kabarırdı. Eh, ne de olsa; önemli bir iş yapmış ve Türkiye'de olmayan şeyleri getirmiştim; olsun o kadar! Sadece, alışveriş değil tabii. Sağlık meselesi de aynıydı. Yurt dışında tedavi olmak da bir ayrıcalıktı. Doktorun hası Batı'daydı! Hakeza, teknoloji. Teknolojinin en gelişmiş alet ve edevatı da oradaydı. Başı ağrıyan yurt dışına giderdi. Şimdi öyle mi ya?!. Hepsinin en âlâsı Türkiye'de var. Her şey tersine döndü. Başka ülke insanları Türkiye'ye geliyor artık. Estetik ameliyat olmak isteyen de soluğu Türkiye'de alıyor, kalp ameliyatı olmak isteyen de, gardırobunu yenilemek isteyen de. İstanbul sadece alışverişin ve sağlık turizminin merkezi olmakla kalmadı tabii. Yeme-içmenin ve eğlencenin de merkezi oldu. Ayrıca, konaklama tesislerinde de çok iddialı bir konuma geldi İstanbul. Bu kadar özelliği olan bir şehirde kum gibi turist kaynamalı, değil mi? İşte, 40 gün 40 gece sürecek olan Shopping Fest bu maksatla düzenlendi. Maksat piyasayı canlandırmaktı. Canlandırdı da. Henüz birinci haftası ama beklenenin üzerinde bir ilgi gördü. Alışveriş, eğlence, yeme içme ve konaklama sektöründe küçümsenmeyen bir hareketlilik yaşanıyor. Eh, bu bir ilk. Ufak tefek aksaklıklar da var tabii. Ama olsun. Başlamak lazımdı. Denk biraz da yolda düzülür. Önümüzdeki sene daha iyi olacak mutlaka. Daha sonraki seneler daha da iyi. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Yılmaz Yılmaz, 2015 yılında İstanbul'a gelen turist sayısının 15 milyon, yaptıkları alışveriş miktarının ise 15 milyar dolar olmasının hedeflendiğini söyledi. İstanbul Shopping Fest'in bu hedefe katkısı 1 milyon 500 bin turist ve 1 milyar 500 milyon dolar olacakmış. Olsun yani. Paris senede 48 milyon turist ağırlıyor. İstanbul neden yapmasın? Organizasyonun eksikleri yok değil var. Ama dediğim gibi telafisi mümkün bunların. Her şeyden önce tanıtım geliyor tabii. Evet, komşu ülkelerde tanıtım maksatlı birçok aktivite gerçekleştirilmiş. Fakat, yeterli değil. Tur operatörlerini ve turizm acentelerini de dahil etmek lazım bu festivale. O da bir sene önceden gerçekleştirilmeli. Ki, işe yarasın. İnsanlar, bir sene önceden yapıyor çünkü bu tür seyahat programlarını. Bu sene, "hafta sonu gidip geleyim" diyenleri ağırlayacak belki İstanbul ama önümüzdeki senelerde çok daha fazla olur bu gelenlerin sayısı. Haaa, bizim EGD'yi unuttum. Ekonomi Gazetecileri Derneği, başkanımız Celal Toprak'ın gayretiyle birçok kongre ve festivale destek verdi. İstanbul Shopping Fest de bunlardan biri.