43'üncü yaş

Kırklı yaşlar gençlik ve aklın buluştuğu yaşlardır. Olgunluk çağı yani. İnsanlar için olduğu gibi kurumlar için de böyle bu. Kırk yılı deviren firma sağlamlığını ve istikrarını ispatlamış demektir. Eften püften şeylerle yıkılmaz hale geldiğinin tescilidir bir nevi bu 40 yaşa erişim. Türkiye Gazetesi bugün 43 yaşına girdi. Geride kalan 42 yılda ne krizler gördü, ne badireler atlattı ve ne darbelere şahit oldu ama dimdik ayakta. Bugün hepsini atlatma becerisini gösteren bir medya kuruluşu var okuyucusunun karşısında ve olgunluk çağının zirvesinde. 43'üncü yaş vesilesiyle kendini bir kez daha yeniledi. Pikajı değişti, sayfaları daha bir renklendi ve gençliğin verdiği enerjiyle daha bir azimle çıktı okuyucusunun karşısına. Olgunluğu zaten had safhada. Burası Türkiye; günü gününü tutmaz. Krizler, darbeler, andıçlar ve çeteler. Hele geçmişi? Karanlıklarla dolu! Türkiye Gazetesi bunların hiçbirinde paniklemediği gibi fevri haberciliğe de tevessül etmedi. Aklıselimle hareket etmeyi kendisine şiar edindi ve her olay ve gelişme karşısında soğukkanlı davranma basireti gösterdi. Bir gazete için çok önemli bir misyon bu. Türk halkı ne gazeteler gördü. Kimi "gündem oluşturmak" istedi. Kimi "iktidarları etkilemek" gayretine girdi. Kimi "İktidarı değiştirmek" sevdasına kapıldı. Kimi "menfaat sağlamak" için çabaladı. Ne de olsa medya "dördüncü güç"tü. Türkiye Gazetesi bunlardan hiçbirine prim vermedi. Görevini yaptı sadece; objektif habercilik gayretinde oldu hep. Türkiye Gazetesi bugün "Güvenilir" ise ve "doğruları" yazan gazete diye tanınıyorsa; işte o özelliğinin bir sonucudur gördüğü bu teveccüh. Genel yayın Yönetmenimiz Nuh Albayrak, dün Türkiye Gazetesi'nin yaptığı haberciliği ve gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerini pek güzel anlattı. Gazetemizin bugüne kadar verdiği kitap ve ansiklopediler kütüphanelerimizi süslüyor ve en az iki nesil bu eserlerden istifade etti. Nuh Albayrak'ın mesajlarından anladığım kadarıyla; bu hizmetler devam edeceğe benziyor. Ki, etmesi de lazım. Toplumun ihtiyacı olan hizmetler bunlar çünkü. Türkiye Gazetesi bir yandan "doğru habercilik" misyonunu ifa ederken, bir yandan da teknoloji ile bağını güçlendirmeyi sürdürüyor. "Dijital Devrim" diye nitelendirilen "QR Dönemi" işte bunlardan biri. Haberin barkodunu okut, gazete sayfasını internetten oku; hem de video izler gibi oku. Türkiye Gazetesi'nin profesyonel kadrosunu tebrik ediyor ve inovatif çalışmalarından dolayı kutluyorum her birisini. Nuh Albayrak'ın geniş vizyonunun da büyük rolü oldu tabii bu değişimde. Kendisine Türkiye Ailesi'nin bir ferdi olarak şükranlarımı sunarım. Nice senelere...