ABD düğmeye bastı mı?

A -
A +

Türk-Amerikan İş Konseyi'nin tertiplediği "Bölgedeki gelişmeler ışığında Türk-Amerikan ilişkileri" konulu toplantıda Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpogan'ı dinledik iki gün önce. Alpogan görevi icabı çok diplomatik konuştu belki ama yine de satır aralarında fazlasıyla bilgi saklıydı bu konuşmanın. ABD Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın da hazır bulunduğu toplantıda Alpogan, kamuoyunda tartışıldığının aksine Türkiye-ABD ilişkilerinin eskiden olduğu gibi karşılıklı anlayış ve menfaatler doğrultusunda devam ettiğini belirtti üstüne basa basa. Son dönemdeki söylentilerin kamuoyunu yanlış yönlendirdiğine işaret eden Alpagon, "Kriz söylentileri gerçekleri yansıtmıyor. Bunlar temelsiz abartılardır" dedi. Yiğit Alpogan'ın bu açıklamaları ve Eric Edelman'ın son günlerde verdiği beyanatlar örtüşüyor. Türkiye ile ABD yönetimi arasında herhangi bir kriz olmadığı sonucu çıkıyor bu açıklamalardan. En azından, şimdilik olmadığı anlaşılıyor. Türkiye-ABD arasındaki ilişkinin boyutuna bir bakmak lazım bu noktada belki de. ABD'nin Türkiye'den pek fazla talebi yok aslında. ABD'nin en belirgin beklentisi, İncirlik'in "lojistik maksatlı" kullanılmasına Türkiye'nin müsaade etmesi. Alpogan, "lojistik" ibaresinden sadece malzeme sevkiyatının anlaşılması gerektiğini söyledi. Asker geçişiyle ilgili herhangi bir talep yokmuş. Bir de Türkiye'nin ABD'den talepleri var ki, sayısı bir hayli kabarık. Türkiye, ABD'nin Türkiye'nin AB üyeliği için verdiği desteğin devam etmesini istiyor bir kere. Ayrıca, ABD'nin sözde "Ermeni soy kırımı" iddialarını destekleyen herhangi bir eylemde bulunmaması ve Bush'un 24 Nisan'da Amerikan Kongresi'nde yapacağı konuşmasında 'soykırım' lafı etmemesini de bekliyor Türkiye. Beklenenler bununla sınırlı değil tabii. Kuzey Irak'ta PKK/Kongra-Gel'in barındırılmaması, Annan Planı'nı kabul eden Kıbrıs Türkleri'nin bir şekilde taltif edilmesi, Irak'ta Türkiye'yi rahatsız edecek herhangi bir statü değişikliğine gidilmemesi ve Irak'a ikinci bir gümrük kapısının açılması için izin verilmesi... Bütün bunlara ilave olarak bir de ekonomik talepler var tabii. Türk sanayicisinin ABD'ye ihracat yapmasını zorlaştıran tarifelerin hafifletilmesi, tarife dışı engellerin ise tamamen ortadan kaldırılması. 'Nitelikli Sanayi Bölgesi' faaliyetinin bir an önce devreye sokulması. Arap-İsrail arasındaki ilişkilerde Türkiye'nin katılımcı bir rol üstlendiğine temas eden Alpogan, ABD'nin Orta Asya'daki mevcudiyetinin daha fazla ağırlık kazanmaya başladığına dikkat çekip; Türkiye ile ABD'nin Orta Asya'da da ortak strateji geliştirebileceğini söyledi. Ki, konuşmasının belki de en can alıcı noktası buydu. Orta Asya ve Orta Doğu yeniden yapılanıyor. Demokrasisiyle, insan haklarıyla ve ekonomik fonksiyonuyla böyle bu. Bölgede ABD'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin de ABD'ye ihtiyacı olduğu kesin. Fakat öbür taraftan ABD Türkiye'nin Suriye ve İran'da da aktif rol almasını istiyor. Nasıl olacak bu? Dolayısıyla önümüzdeki günlerde alınacak olan pozisyonlar çok önemli. Tarafların tavrını bekleyip görmek lazım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.