ABD ile Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasındaki mevcut ticaret hacmi 5 trilyon dolar civarında. Taraflar bu hacmi daha da büyütmek istiyor ve şimdi "Serbest Ticaret ve Yatırım Anlaşması" yapmaya hazırlanıyorlar. Müzakereler bu hafta başladı. Anlaşmanın bir sene içinde imzalanması bekleniyor.
ABD ile AB arasında gerçekleşecek olan bu ticaret anlaşmasının her şeyden önce istihdama katkı sağlayacağı ve taraflar arasında 2 milyon kişinin iş bulmasına imkân hazırlayacağı tahmin ediliyor.
Şimdi tam burada bir parantez açıp "Reva mı" diye sormak istiyorum. "Gelişmiş ülkeler ticari anlaşma yapıp büyüme stratejileri geliştirirken, Orta Doğu'da iç savaş yaşanıyor! Reva mı bu?"
Serbest ticaret anlaşmaları; ithalat ve ihracatın karşılıklı olarak serbest bırakılmasını ve gümrük vergilerinin asgariye indirilmesini öngörüyor. Devlet müdahale etmiyor. Tahdit koymuyor. Sadece düzenliyor ve vergisini alıyor.
ABD serbest ticaret anlaşmasını istiyor. Hakeza Almanya; o da istiyor. Ekonomisi güçlü olan ülkeler taraftar yani. Ekonomisi zayıf ülkeler ise AB üyesi olsalar dahi endişeyle bakıyorlar bu duruma. ABD demek ucuz tahıl ve rekabete alışkın teknoloji demek olduğunu biliyorlar. AB ülkeleri tarım sektörleri zarar görür diye sıcak bakmıyorlar bu anlaşmaya.
Türkiye ne güçlü, ne de AB üyesi. AB ile yaptığı tek anlaşma var, o da; 1996 yılında imzalanan Gümrük Birliği (GB) anlaşması. Türkiye ABD ile Avrupa Birliği ile paralel bir dönemde serbest ticaret anlaşması imzalamanın yollarını arıyor. Daha doğrusu GB anlaşmasını "Serbest Ticaret Anlaşması"na çevirmeye çalışıyor. Menfaati o yönde çünkü.
Türkiye-ABD dış ticareti 2012 yılında 20 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ki, bunun içinde Türkiye'nin İran'dan satın aldığı doğalgazın bedelini dolaylı yoldan sattığı altınla ödemesi vardı.
Serbest ticaret anlaşması kaliteli ürünü ucuza satan ülkelere ihracatını arttırma imkânı veriyor. Anlaşma yaptığı ülkelere olduğu gibi diğer alıcı ülkelere de ucuz mal satma fırsatı?veriyor.?Bu?özelliğinden dolayı da ayrıca önem arz ediyor.
Türkiye de birçok ülke ile "serbest ticaret anlaşması" yaptı ve o pazarlarda ihracatını arttırdı. ABD pazarı da neden böyle?bir?fırsat kapısı olmasın?
Türk iş adamları ve STK'ları serbest ticaret anlaşmasında Türkiye'nin yerini alması için daha şimdiden lobi ve tanıtım faaliyetlerini başlattılar. Türkiye'nin bu isteğine olumlu tepki veren Avrupa ülkeleri olduğu gibi, "hele biraz bekle" diyenleri?de?var. Türkiye bakanlıkları?ve iş dünyası tüm gücü ile bastırıyor. Bu çalışmaların meyvesini toplaması lazım.
Bir parantez daha açıp "Türkiye ticareti kavgaya tercih eden bir ülke" diyor ve bu basireti gösterdiği için bölge liderliğini hak ettiğini düşünüyorum.