Aç gözlü esnaf, tok kalkamaz!

A -
A +
Yeni bir ürün ürettiniz ve piyasaya süreceksiniz, diyelim. Hangi fiyat etiketini koyacaksınız üzerine? "Elbette ki en pahalı olanı" dediğinizi duyar gibiyim. İlk başta kulağa hoş geliyor bu fikir. Öyle ya; ürettiğiniz ürünün emsali yok. Farklı da. Neden dilediğiniz fiyatı koymayasınız?
Kazın ayağı öyle değil işte. Böyle davranmakla kendi rakibinizi kendiniz üretiyorsunuz bir kere. Kâr marjı yüksek bir ürün taklit edilmez mi hiç? Edilir tabii. Hem de siz daha pazara girmeden taklit ürün tezgâhta yerini alır da şaşar kalırsınız! Dolayısıyla makul bir fiyat koymanız lazım. Fiyatınız normal olsun ki, rakip çıkmasın. Ayrıca, bir başka riski daha var yüksek fiyat koymanın. İndirme şansınız kalmaz! Naçar kalıp fiyatı aşağı çektiniz diyelim; "Ne oldu da aşağı çektin" derler adama.
Aynı şey müteahhitler için de geçerli. Adam inşa ettiği sitenin reklam ve tanıtımını en iyi şekilde yapmış ve ihtiyaç sahibi vatandaş ya da yatırımcı da gelip daire satın almış. Hepsi o gün satılacak değil ya! Dairelerin yarısı ertesi seneye kaldı, diyelim. Şartlar değişti ve fiyatları aşağı çekmeniz lazım. İlk müşteriniz  tam "Bir sene önce almam iyi oldu, dairem değer kazandı" demeye hazırlanırken, kendisinden bir sene sonra mülk sahibi olanın daha az para ödemesine bozulmaz mı?
Ticaretin özünü, "müşteri memnuniyeti" kavramı teşkil ediyor artık. Sadık müşterilerinizin olması lazım. Bunun yolu da "kaliteli malı ucuza satmak"tan geçiyor. Maymun gözünü açtı. Tüketici her türlü iletişim aracını kullanıyor ve en cazip fiyatı arayıp bulmakta zorluk çekmiyor. Kazanmak istiyorsanız; ona, aradığı ürünü en seri ve en ucuz şekilde ulaştırmanız şart oldu. Bunu yaparsanız müşteri size sadık kalır. Yoksa, güvercin bu. "Pır" diye uçar gider!
Türk şirketleri son 20 senede çok şey öğrendi. Bilanço okuyor. Maliyetleri aşağı çekici tedbirler alıyor. Lüzumsuz giderleri kısıyor ama kaliteli malı ucuza satmayı öğrenemedi bir türlü. Dolayısıyla sıkıntı yaşıyor. Bir an önce bu problemi çözmeleri gerekiyor. Yoksa, önemli bir kısmı piyasadan silinme riskiyle burun buruna yaşamak zorunda kalacak. Ki, bir gün gelip onların hepsinin  silinip gitmeleri mukadder. Yeni dünya düzeni bu. Müşterini memnun et, o da seni memnun etsin.
Bir de hiç şansı kalmayan esnaf var. Onların bir an önce sermayelerini birleştirmeleri ve daha büyük işletme haline gelmeleri gerekiyor. Sadece bakkalları kastettiğimi sanmayın sakın.  Birçok esnafın durumu böyle.
Üzerinde bin esnafın olduğu bir caddeyi göz önüne getirin. 600'ü piyasadan çekilse, eksiklikleri hissedilmez. Sadece meşgul olmak maksadıyla dükkân açıp kapatıyorlar. Fakat bilmiyorlar ki, haksız rekabete neden oluyor ve başkalarının da işine mani teşkil ediyorlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.