Sağlık sektörü baş döndürücü bir hızla gelişiyor. Dünyada da böyle bu, Türkiye'de de. Gurur verici yanı Türk hekiminin başarısı. Hiçbir branşta geri değil Türk hekimi. El ve beyin becerisinin yanında teknoloji kullanımında da dünya ile başa baş gidiyorlar. Fazlaları var eksikleri yok. Bunun böyle olduğu dünya tıp kongrelerinin artık Türkiye'de gerçekleştiriliyor olmasından belli. Türk hekimleri mesleki hayatlarını dünya ile paralel yaşıyorlar. Gelişmeleri takip ediyor, uluslararası kongrelere katılıyor, o kongrelerde parlak fikirleri ve ataklıkları ile kendilerini gösteriyorlar; ardından da "Bu seneki kongreyi de Türkiye'de yapalım" dedikleri zaman saygıyla kabul görüyor bu teklifleri. En sonuncusu "14'üncü Dünya Aferez Kongresi"ydi. Geçen hafta İstanbul'da gerçekleştirilen bu kongre Harbiye Askerî Müze Kongre Sarayı'nda yapıldı ve bilim dünyasında kendi alanında en iyi isimler katıldı. ABD, Kanada, Meksika, Şili, Kolombiya, İsveç, Almanya, Belçika, Hollanda, İngiltere, İtalya, Avusturya'nın yanı sıra Japonya, Hindistan, Kore, Yeni Zelanda ve Orta Doğu, Suudi Arabistan ve Güney Afrika'dan çok sayıda bilim adamı iştirak etti bu kongreye. Aferez hakkında da biraz bilgi vereyim size. Kanserden böcek sokmasına, soba zehirlenmesinden kolesterol kontrolüne kadar pek çok hastalığın çaresi olabiliyor aferez. Kan ve kemik iliğindeki yapının (al ve akyuvarlar ile çeşitli hücre) ayrıştırılmasına dayalı bir bilim dalı olan aferez bugün pek çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Kanda hastalığa neden olan hücre alınıp yerine sağlıklı hücrenin konulmasına imkan tanıyor. Kök hücre nakillerinde önemli rol oynuyor aferez teknolojisi ayrıca organ yetmezliklerinde her türlü imkanın devreye sokulmasına da fırsat veriyor. Türkiye'de 33 ilde 55 aferez merkezi faaliyet gösteriyor. Eğitim hastanelerinin çoğunda var artık bu merkezler ve hızla yaygınlaşıyor. Aferez merkezlerinde görev yapan 200'ü aşkın aferez uzmanı bulunuyor ve bu doktorların hepsi sertifikalı. Sağlık Bakanlığı'nın koyduğu kural gereği 3 aylık bir kurs sonunda alıyorlar bu sertifikaları. Aferez Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Ünal, "Türkiye'de bizim hekimlerin eğitimine yönelik uygulanan sistem ve sertifikasyon birçok ülke tarafından örnek alındı ve onların da aynı koordinasyonu sağlamaları için destek veriyoruz kendilerine" dedi. Aferez Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Fevzi Altuntaş ise aferez yöntemi ile birçok hastalıkta yüzde 100 başarı elde ettiklerine dikkat çekerek; şöyle konuştu: "Kan kanseri ile kemik iliği ve lenf bezi kanserlerinde gerçekleştirdiğimiz kök hücre nakillerinde başarılı sonuçlar alıyoruz ve dünya ülkeleri ile yarışır hale geldik." Aferez merkezlerinin donörlere açık olduğunu ve kemik iliği bağışlamanın hiçbir mahzuru bulunmadığına dikkat çeken Altuntaş, 18-55 yaş arası herkesin kemik iliği verebileceğini söyledi...