AK Parti ve şeriat

AK Parti dendiği gibi şeriat heveslisi bir parti mi acaba? Öyle düşünmek abesle iştigaldir her şeyden önce. Nedenini de söyleyeyim: Şayet, AK Parti ülkeye şeriat düzeni getirmeye teşebbüs etmiş olsaydı millet bugüne kadar onu çoktan alaşağı etmişti. AK Parti'nin laik düzeni yıkacağı, yerine şeriatı getireceği düşüncesi, her şeyden önce ona oy veren 16 milyon 500 bin kişinin de şeriat yanlısı olduğu gibi bir sonuca götürür ki, yok öyle bir şey. Türkiye'de yaşayan insanların kahir ekseriyeti Müslüman'dır ve bu insanların Müslümanlığı Cuma Namazı'nı kılmak ve Ramazan Orucu'nu tutmaktan ibarettir. Bu millete "Beş vakit namaz kılacaksın" de, o saat sana düşman olur. Ya da "Zekatını ver" diye baskı yap. Bunlar İslamiyet'in emridir halbuki. Haa, "Dinden uzaklaş, laik ol" desen de aynı tepkiyi görürsün. Halkın tercihi böyle. Baskı kurayım, dedin mi yandın! Peki ahalinin AK Parti'ye tahminlerin tersine yüzde 47 oy vermesinin sebebi nedir? Gayet basit. Bir kısım güçler, AK Parti'ye yüklenip onu mağdur durumuna düşürdü de ondan. Türk halkının bir de "türban" takıntısı var; takana kimse karışmasın, diye. Vatandaş bir an önce bu meselenin halledilmesini istiyor. Bu istek de üstüne gidince, AK Parti ahalinin teveccühüne mazhar oldu ve yüzde 47 oy alıp tekrar iktidara geldi. Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yok aslında. 22 Temmuz'dan sonra ne oldu da ülke karıştı? İşte esas mesele bu. Zurnanın "zırt" dediği yer burası zaten. 5 senedir iktidar olan AK Parti, neden birdenbire ülkeye şeriat getirme isteğiyle suçlanır oldu? Tamam, Anayasa'ya türbanla ilgili madde kondu. Fakat, bu şeriat gelsin anlamına gelmiyor ki. Başka şeylerin olması lazım. Eğri oturup doğru konuşmak zamanı şimdi. AK Parti'nin Türkiye'de şeriat getirmek gibi bir niyetinin olmadığını en az benim kadar "Laiklik elden gidiyor" diye feryat edenler de biliyor. Bilmesine biliyorlar da işlerine gelmiyor. Yem boruları tıkanıyor çünkü. Türkiye burası. Mal, mülk... şan, şöhret sahibi olmanın tek yolu, devletten geçiyor bu ülkede. Devleti yönetmek, demek; onu sağmak demektir bir yerde. "AK parti şeriat getirmeye teşebbüs ediyor" diyenlerin bu sözünü, "Onlar yiyeceğini yedi. Biraz da biz yiyelim" şeklinde anlamak lazım. Kavga, rejim kavgası değil; menfaat kavgası. Fakat, adını öyle koyacaksın ki, saflar etrafına toplansın. Balık tutarken oltaya yem takılmıyor mu? Bu da öyle bir şey. Gelelim AK Parti'nin hatasına. AK Parti şayet türban meselesini kendi meselesiymiş gibi sahiplenmeyip, bu meseleye milletin bir meselesiymiş gibi yaklaşsaydı; karşı tarafa bu kozu vermezdi. Ama maalesef kendi meselesi gibi baktı ve elinde patladı. Bir de 22 Temmuz'dan önce ortaya çıkan gerginliği iyi yönetemeyip kontrolünden çıkarınca, olan oldu ve Türkiye kaosa sürüklendi.