Akaryakıt fiyat ve kalitesi

A -
A +

İbrahim Kızıl'ın Gaziantepspor Kulübü Başkanı olduğunu biliyordum ama ne ile iştigal ettiğini pek bilmiyordum. Öğrendim ve şaşırdım. Başım döndü. Süper işler yapıyormuş da haberim yokmuş. Dış ticaret, lojistik ve petrol. Türkiye'nin komşuları ile başlattığı, "sıfır problem" politikası malum Türkiye ekonomisine artı (+) puan kazandırdı. Bu artılardan biri de İbrahim Kızıl'ın Kızıl Group'u. Kuzey Irak'ta LPG ve benzin taşımacılığının yanı sıra fuel-oil alımı ve dağıtımı da yapan Kızıl Group; buna ilave olarak rafineri de işletiyor. Ayrıca, Bosna Hersek'in akaryakıt ihtiyacını da Kızıl Group karşılayacak kısa süre sonra. Ön anlaşmalar yapıldı. Her şehirde en az 5 akaryakıt istasyonu açmayı düşünüyorlar. Sırada Hırvatistan var. 400 araçlık bir filoya sahip olan Kızıl Goup, TSK'nın bu seneki dağıtımını da yapıyor. Oldukça büyük bir iş. 180 bin ton motorini 2 bin noktaya taşıyor. Kızıl Group özetle böyle. Şimdi gelelim esas konuya. Akaryakıtın kalite ve fiyatına. Tüketiciyi ilgilendiren taraf burası çünkü. Türkiye senede yaklaşık 37 milyar dolar tutarında akaryakıt tüketiyor. Bunun yüzde 60'ı Tüpraş çıkışlı; yüzde 40'ı ise ithal. Bu akaryakıtın tamamı 53 akaryakıt dağıtım şirketi tarafından dağıtılıyor. Bu 53 firma arasında 5 dağıtım şirketi var ki, dağıtımın yüzde 90'ını onlar gerçekleştiriyor. PO, Shell, Opet, BP, Total. Kızıl Group'a ait olan TürkOil'in 152 akaryakıt istasyonu var ama sektördeki yeri oldukça mütevazı. Bunun ana nedeni Irak piyasasına fazla ağırlık vermeleri ve bir de Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) piyasayı zapturapt altına almasının yeni olması. TürkOil Genel Müdürü Gökhan Şahin, EPDK'nın önemli bir piyasa düzenleyicisi olduğunun altını çizerek; şöyle konuştu: "Akaryakıt Tüpraş'ın akaryakıtı. Bütün akaryakıt istasyonları Tüpraş'ın ürününü satıyor. Hepsi aynı yani. İstasyonlarda suistimal ihtimali vardı. EPDK'nın denetimleri onu da önledi. Dolayısıyla tüketici dilediği istasyondan dilediği akaryakıtı gönül rahatlığıyla alabiliyor." İstasyonların kalite yönünden güvenilir hale getirilmesi önemli tabii. EPDK tarafından yapılan denetim kalite farkını ortadan kaldırmakla kalmadı; sektörde rekabeti de arttırdı. Pompa fiyatlarında görülen 2-3 puanlık indirim, rekabetin "kalite"den, "fiyata" taşınmasıyla mümkün oldu. Dağıtım şirketlerinin yüzde 6-6.5 kâr marjı var. Bayilerin ise yüzde 8. Bayi ve dağıtım şirketi biraz fedakârlık yapıverince; tüketici daha ucuz benzin ya da mazot alma imkânına kavuşuyor. Tüm bu avantajları büyüme stratejisine dönüştüren TürkOil, istasyon sayısını arttırmaya başladı. Gökhan Şahin, hedeflerinde; "her sene 100 istasyon" olduğunu belirtti ve bu artışın daha ziyade Batı Anadolu ve Marmara'da olacağını söyledi. Gaziantep ve çevresinde yaygın olan TürkOil yakında Mersin'de ilk istasyonunu açıyor. Sırada İstanbul ve İzmir var. TürkOil 150 milyon dolarlık bir bütçe ayırdı ve 2015'te akaryakıt piyasasının yüzde 5'ini elinde bulundurmayı planlıyor. 2011 sonunda istasyon sayısı 220 olan bir TürkOil görecekmişiz. Şahin, öyle söyledi. Çoğu bayi tabii ama kendi istasyonları da olacakmış.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.