Akaryakıt vergisiz yanıyor

A -
A +

Çok vahim bir tablo var ortada. Türkiye ekonomisinin yarısı kayıtdışı. Bununla kalsa yine iyi. Vergi konusundaki basiretsizliği de dillere destan. Maliye, toplaması gereken verginin yüzde 65'ini toplayamıyor!.. Yüzde 65 fire veren hangi işletme ayakta kalabilir ki, Türkiye kalsın. Durum ortada. 179 milyar dolar iç borç. 142 milyar dolar dış borç. Borçlar toplamı GSMH'yı geçti. Bu durum hem yerli işletmeleri korkutuyor, hem de Türkiye'ye gelmek isteyen yabancı sermayeyi. Dolayısıyla reel ekonomi kilitlendi. Akaryakıt mesela. Maliye, akaryakıttan senede 20 milyar dolar vergi alıyor ama hâlâ sadece kaçak akaryakıttan dolayı 2 milyar dolarlık bir vergi kaybı var. Türkiye'de vergi de tıpkı muhasebe ilmi gibi asli fonksiyonunu yerine getiremedi. Muhasebe vergi vermenin aracı, vergi de hovarda devletin fındık fıstık parası gibi yorumlandı. Halbuki vergi alışkanlığı olmayan işletmenin global piyasada rekabet şansı olmadığı gibi o işletmelerin ekonomik güvenliğini temin edecek devletin ayakta kalması da mümkün değil. Akaryakıtı ele alalım. Petrol Sanayi Derneği'nin (PETDER) yaptığı araştırmaya göre; Habur, Doğubeyazıt, Başkale ve Cilvegözü'nden sınır ticareti ile giren akaryakıt Türkiye'de kaçak satılıyor. Hakeza, Ağırlıklı olarak Marmara ve Karadeniz gibi açık denizlerde ucuz fiyatla yapılan akaryakıt satışları.. Üstüne üstlük Mersin ve Antalya Limanları'nda yeni kurulan akaryakıt dağıtım şirketleri yüksek iskonto ve faturasız satışların üssü olup çıktı. Bu noktalarda gerçekleşen toplam 2.5 milyon tonluk kaçak akaryakıt satışı; devletin 2 milyar dolar vergi kaybına sebep oluyor. Maliye belki de yüzde 65 vergi kaçağı yaşanan reel ekonominin içinde akaryakıt sektöründeki yüzde 10'luk kaybı ciddiye almıyor ve bazı şeylere göz yumuyor. Öyle ya, bu işi yapanların da kendine göre bir geçerli mazereti vardır mutlaka. Gelgelelim, bu hoşgörü bir çığ gibi büyüyüp ekonominin dönen çarkına saplanan bir çomak olup çıktı! Ekonomi, iç içe geçmiş bir sistemler mozayiğidir. Endüstri çarklarının bu sistem içinde ahenkle dönmesi gerekiyor. Şayet çarkın birkaç dişlisi kırılırsa; sistem anında durur. Kaçak akaryakıt da öyle. Devleti gelir kaybına uğrattığıyla kalmayıp akaryakıt satış şirketlerine ve bayilere de ciddi zararlar veriyor. Bu virüs sektörün kendi bünyesinde kalmıyor tabiî ki. Kaçak akaryakıt alan işletme ile almayan arasında mali uçurumları da açıyor. Öyle ya, rakibin her aldığı akaryakıta yüzde70 oranında vergi öderken; sen ucuz akaryakıt al. Vergi ödeme, yan gel yat. Oh, ne rahat! Bu durumda Maliye kimin tarafında olmuş oluyor, sorarım size. Maliye kaçakçıyı koruyup kollamak için mi var? İşin vahameti bununla da kalmıyor. Türk işletmeleri, bugün yurtdışında rekabet edemiyorlar. Neden? Türkiye'deki vergi rehavetine kendilerini öyle kaptırmışlar ki, dışarının şartları onlara ağır geliyor. Adım atamıyorlar. Ha, atan yok mu? Var elbette ki ama şayet Türkiye bundan 20 sene önce vergi reformunu yapıp adil vergi getirse ve herkes rekabet şartlarına uygun hale gelseydi; bugün Türkiye ne Çin'den, ne de Avrupa'dan korkardı!.. Bilmem anlatabildim mi?!. MI ACABA?!. Alışveriş yaparak kilo vermek mümkünmüş... Gerek yok, fakir; yapmadan da veriyor! *** Kolesterol düşürücüler, ilaç pazarının kralıymış... Bu kadar tebaası varken olur tabii! *** İngiliz bilim adamı, 27 çeşit erkek tipi olduğunu açıklamış... Biz sadece 'Taşfırın'ı ve 'Layt'ı biliyorduk!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.