Akıl ve ahlâk

A -
A +

Biri kalkıp Kanada'nın Amerikalıları ülkeye sokmadığını söylese, inanır mısınız? İster inanın, ister inanmayın ama daha 1904'te, yani bundan 100 sene önce Kanada devleti, Amerikalılara kapılarını kapamıştı. Amerikan kovboyları o gün parasız pulsuz birer baş belasıydı çünkü onlar için. Devran döndü Amerika son 50 yılda öyle büyüdü öyle büyüdü ki, Kanadalıları kaale bile almıyor. Hiçbir ülkeyle kıyas kabul etmez bir hale geldi Amerika. Ee, nasıl oldu da oldu bu büyüme? Sakın, 'Tabii ki parayla' demeyin. Alâkası yok çünkü. Amerika'nın büyümesi de tıpkı diğer kalkınmış Avrupa ülkeleri gibi İkinci Dünya Harbi'nden sonra oldu. Türkiye yapamadı belki ama harbin galipleri de mağlupları da çok ders çıkardı o çetin savaştan. Bu derslerin en önemlisi millet olma şuuruydu hiç şüphesiz. Para, pul değil yani. Para, bir sonuçtur zaten. Yapılan işin ardından gelir o!.. Amerika'nın parası yok değildi, vardı ama emsallerini geride bırakıp ABD'yi dünya lideri yapan esas faktör, gösterdiği sağlam iradeye ait. Savaştan çıkan Amerikalı yöneticilerin kafasında bir tek fikir vardı: 'Önce insan!' Hele bir de 'önce ABD insanı' şuuru var ki, deme gitsin. Bir de bu sözlerin lafta kalmaması var tabii. Eh bundan sonrası kendiliğinden geldi zaten. ABD Anayasası'nın 'Amerikan halkı için' diye başlaması boşuna değil yani. Ayrıca, bu milleti millet yapan doğru ve yanlışlar. Ki hepsi insanî ve hepsi ahlakî. Belli bir sınıfa, belli bir zümreye, belli bir gruba has kanun çıkarıp uygulama yapma gafletine düşmemiş adamlar. Asla ve kat'a yapmamışlar bunu. Varsa yoksa toplum. Yanlış fikirlere prim veren çıkmamış o koca ülkede. Financial Times Gazetesi Ekonomi Başyazarı Martin Wolf, bu hafta başı İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) tertiplediği "Küresel Değişime Uyum" konusunu ele alan Sanayi Kongresi'nde aynen şunu söyledi: "Doğru çivi çakanı destekleyin, yanlış çivinin hesabını sorun!" Bu söz sadece Wolf'a ait değil aslında, Amerikalıların hepsi böyle düşünüyor ve aynen böyle yapıyor. Bu da gösteriyor ki, ülkelerin kalkınması ve devlet olabilmesi için iki şeye ihtiyacı var: Akıl ve ahlâk!.. Söylenen sözler ve yapılan işler öyle rasyonel olacak ki, kimsenin itirazına mahal bırakmayacağı gibi memnun da edecek herkesi. İstekler ve uygulamaların da ahlakî olması lazım tabii. Bir vatandaşın devlet görevlisinden, "Ben kaçak elektrik kullanayım, sen de buna göz yum!" gibi bir talepte bulunması hiç ahlâkî değil, değil mi? Diğer taraftan bir yöneticinin, "Ben ülkeyi açık bütçeyle idare edeyim, siz de buna aldırmayın!" gibi abuk bir uygulamaya girmesi de ahlâkî değil!.. Bugüne, ahlâk dışı uygulamalarla gelen Türkiye'nin sığlıktan kurtulup biraz derinleşme vakti geldi artık. Bu kadar şeyi AB için yazdım. Tamam, şimdiye kadar yönetenle-yönetilen birçok ahlâksız teklif yaptı karşılıklı olarak birbirine. Şimdi, ahlâksız teklifleri unutup doğru yola girmemiz lâzım. Ahlâkı aramamıza da gerek yok. Geçmişimiz ve kültürümüz bu değerlerle dolu. Yeter ki karar verelim. Gerisi kolay. > MI ACABA?!. Çizgi roman kahramanı 'Barbar Conan' Türkiye'ye gelmeye hazırlanıyormuş... Gelir tabii, burdan daha iyi malzemeyi nerede bulacak? *** AB Komisyonu açıklamasından sonra 'Yeni bir Türkiye' doğmuş... Doğmasına doğdu da bir de başı dönüp midesi bulanmasa! *** Prens Charles'in ikinci oğlu Harry, okulda kopya çekmiş... Öğretmene 'Al şunu yaz' dese kim ne diyebilirdi ki? *** Metroseksüellere özel kitap çıkmış... Parası olsa sokaktaki işportacıya da çıkar ama yok ki!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.