Türkiye değişiyor. Zor bir değişim bu. Eski dönem gibi 'stok yap zengin ol' yok artık. 'Gayrimenkul al köşeyi dön' de. Şimdi yatırımcının elindeki parayı kullanacak kadar akıllı olması da gerekiyor! Ayrıca, çok çetin rekabet ortamında ve bir o kadar da az kârla yapmak lâzım bunu. Hüner ister tabii. 'Hüner' derken şapkadan tavşan çıkarmayı kasdettiğimi sanmayın sakın. Bilgi ve tecrübeden bahsediyorum!.. Bir işletmenin nihai hedefi olan kâra ulaşması ve bu eylemi hep yapması için bazı şartları yerine getirmesi gerekiyor. Finansman mesela. Yatırımın yanı sıra işletme sermayesi de lâzım. Nakit akışı düzenli olmayan şirketlerin krizden kurtulamadığı herkesin malumu. Hakeza, bilgi. Bilgi de çok önemli. Hele içinde yaşadığımız bilgi çağında çok daha önemli. Ayrıca profesyonellik ve kurumsallaşma ve şirket kültürü... Türkiye'de şimdiye kadar bunların pek önemi yoktu ama bundan sonra var. Hem de çok var. AB'nin eşiğine gelmiş bir ülke için bunlar zaruret oldu çünkü. Tamam, zaruret de kimin hazırlığı var buna? Kimi finansman sahibi, kimi de know-how ama hepsine birden sahip olan yok gibi! Peki, bu iki değer bir araya gelse; ortaya bir sinerji çıkmaz mı? Dizayn Grup bunu yaptı ve önemli bir güçbirliği çıktı ortaya. Dizayn Grup, Türkiye'nin bilgi birikimi olan ve sürdürülebilir teknolojiye sahip marka firmalardan biri. Ayrıca, gerçekleştirdiği AR-GE yatırımlarından dolayı ödül de aldı. Bütün bunlar, Dizayn Grup'un önemli bir know-how birikimi olduğunu gösteren göstergeler tabii. Dizayn Grup Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları, geliştirdiği 'Anadolu Üretim Noktaları' modelini devreye sokarak bir 'ilk'e imza attı. Dizayn Grup'un sahip olduğu know-how'ı Anadolu'ya taşımaya karar verdi ve 10 müteşebbisle anlaşıp ortak oldu. 3'ü faaliyete geçti bile bu fabrikaların. Diğerleri de sene sonuna kadar işletmeye açılmış olacak. Bir anlamda İstanbul bilgisi ile Anadolu sermayesinin buluşması da denilebilecek olan bu proje neden başkalarına da örnek olmasın? Koç örneği Koç Holding de böyle bir proje başlattı. Koç Holding CEO'su Bülent Özaydınlı'nın fikir babalığını yaptığı bu proje doğrultusunda; bayilerine, "Yeni bir iş konseptinde bizimle beraber taşın altına elinizi koyar mısınız" diye soran Arçelik, "Evet" cevabı aldı. 'Evet' diyen bayilerden gelmesi muhtemel 250 milyon dolar civarında bir sermaye ile Koç, bayisi ile ortak büyümeyi hedefliyor. Bu modelin Türkiye'de özelleştirmenin de yolunu açacağı kesin. Arçelik'in üzerinde çalıştığı yeni mağazacılık konsepti; bayilerin kurulacak yeni şirketlere ortak olması anlamına geliyor ki, bu; sadece kâr marjıyla çalışan bayinin artık bizzat hissesi oranında kârdan pay alacağını gösteriyor. Bunlar çok önemli gelişmeler. Bu modellerin çoğalması lâzım. ..... Not: Tren kazasında yakınını kaybeden ailelere başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar dilerim. MI ACABA?!. Tüzmen, Boğaz'ı yüzerek geçip ödül almış... Geçmiş bakanlara 'uçarak' geçtikleri için mi ödül verilmedi acaba? * ÖSS'de 32 bin öğrenci 'sıfır' puan almış... 'Sıfırcı' hocalarını mahcup etmemişler işte! * Memura 1 lira 32 kuruş çorap yardımı yapılacakmış... Yeni Lira'ya alışmak ayaktan başlayacak demek ki! * Arnold Schwazenegger, bazı politikacıları 'karı kılıklı' diye tanımlamış... O tanıma uyan bizde de çok kişi var ama söyleyecek kimse yok! * İmalat sanayii kapasite kullanımında rekor kırmış... Ah bir de istihdamda kırılsa o rekor!