Almanya Büyükelçiliği Ekonomik İşbirliği Bölüm Başkanı Dirk Tröndle ile birlikte Diyarbakır, Batman ve Mardin'i içine alan kısa bir gezi yaptım. Maksadımız, Almanya'nın bölgede gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projesi kapsamına giren yardımları görmekti. Ayrıca, Almanya Kalkınma Bankası'nın verdiği hibe ve kredilerle yapılan yatırımları yerinde incelemekti. Öyle de yaptık zaten. Almanya malum, kalkınmış bir ülke ve dünyanın en büyük ekonomilerinden biri. Büyümenin kendine has yol ve yöntemi var elbette ki. Almanya'nın da kendine has kriterleri oldu. Kalkınmada gösterdiği başarısının altında halkının disiplinli çalışması yattığı inkâr edilmez bir gerçek ama bütün bunlar kullandığı enstrümanları göz ardı etmeyi gerektirmiyor. Onlar da önemli rol oynadı çünkü. Bunların en başında kooperatifçilik ve kalkınma ajansı geliyor hiç şüphesiz. Almanya kooperatif ve kalkınma ajanslarını doğru kullanmak suretiyle kalkındı. Türk-Alman Kalkınma İşbirliği geçen sene 50'nci yılını kutladı. Bu kurum iki ülke arasındaki teknik ve mali iş birliği çerçevesinde Türkiye'de hayata geçirilen sayısız projeye kredi ve hibenin yanında teknik destek de verdi. Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (DİSKİ) arıtma tesisleri de bu projelerden biriydi. Diyarbakır'daki konut ve meskenlerin yüzde 97'sinin atık suyu kanalizasyona bağlı ve tabii tamamı arıtılıyor bu tesis sayesinde. Batman arıtma tesisi de bitti bitmek üzere. Dediğim gibi Almanya ile başlatılan kalkınma iş birliği sadece kredi ve teknik destekle sınırlı değil. Çeşitli fonlar aracılığıyla kullanılan Alman hibe ve bağışları da var. ÇATOM'a bağışlanan bilgisayarlar mesela. Çok Amaçlı Toplum Merkezi (ÇATOM) GAP İdaresi'nin kurup geliştirdiği bir kurum. Güneydoğu Anadolu'nun il ve ilçelerinde faaliyet gösteren bu kurum yöre kadınlarına hem haklarını öğretiyor hem de onların meslek sahibi olmaları için çeşitli eğitim veriyor. Okuma-yazmadan tutun da biçki-dikişe kadar her bir şey var bu eğitim programının içinde. ÇATOM'un açılışından sonra Midyat'ın Sarıköy'ünü ziyaret etme fırsatımız da oldu. Almanya bu köyün elektrik ve su altyapısını kurmuş ve köylünün sevincini paylaştık bu ziyaret vesilesiyle. Dirk Tröndle, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde arıtma, yenilenebilir enerji, çevre ve teknoloji yatırımlarına kredi verdiklerini söyledi ve bu desteklerin hibe ve bağışlarla birlikte devam edeceğini bildirdi. Gezimiz bunlarla sınırlı değil tabii. Vali, kaymakam, belediye ve oda başkanları ile de görüştüm. Yöre halkını ve sivil toplum örgütü yetkililerini dinleme fırsatım da oldu ama yerim bitti. Bir sonraki yazımda da onlara temas ederim inşallah.