Aman petrol

A -
A +

Petrol ülkelerin kanı, canı. O olmadan sanayi olmuyor bir kere. Hepsi iyi hoş da fiyatlar çıldırdı bu sene. Varil fiyatı kâh 60 dolara zıplıyor, kâh 50 dolarlara iniyor ama her iniş çıkışta değil sanayicinin devletlerin bile yüreği ağzına geliyor. Tüm dünyayı etkilediği gibi Türkiye'yi de sardı onun ateşi. 1.5 milyar dolarlık fazladan bir fatura! Evet, Türkiye ekonomisi içinde 1.5 milyar dolar çok büyük bir para sayılmayabilir belki ama bunun bir de psikolojik tarafı var. İnsanların asabı bozuldu, kafaları karıştı. Borsa da öyle. Ne zaman biraz yükselecek olsa, kafasına petrol zamlarını yiyip oturuyor. Gerçi, 'Acı patlıcanı kırağı çalmaz' diyenimiz çok; ayrıca, 'Türkiye ne badireler atlattı, bu ne ki' diye öğüt verene de sahibiz fazlasıyla. Eh, bu kadar motivasyondan sonra birçok mesele dert olmaktan çıkıyor gayet tabii. De, elin gâvuru öyle değil. Motive edenleri olmadığı için bazı şeyleri dert ediyorlar kendilerine. Petrol fiyatları da bunlardan birisi. Geçen hafta Türkiye'de iki yabancı konuştu bu konuda. Birisi BP Başkan Yardımcısı ve Baş Ekonomisti Peter A. Davies. Diğeri ise Financial Times Ekonomi Başyazarı Martin Wolf. Her iki konuşmacı da petrolün dünya için önemine temas etti. Kalın çizgilerle altını çizdikleri bir konu daha vardı, o da; petrol fiyatlarının bir daha eski seviyelerine gerilemeyeceğiydi. Petrol varil fiyatının bir zamanlar olduğu gibi bir daha 20 dolara inmesi mümkün değilmiş ama hep 50-60'larda da kalmayacakmış. 40 dolara düşeceğini söyleyen Peter Davies, paniğe gerek olmadığına ifade etti. Dünya ekonomisi her sene yüzde 4-5 büyüyor. Bu büyüme, petrol talebini de beraberinde getiriyor tabii. Hele bir de Çin'in büyümesi var ki, sadece talebi arttırmakla kalmıyor; dünyanın siyasi stratejisini çizen birçok siyasetçinin ödünü de patlatıyor bu büyüme. Çin'in petrol talebi her sene yüzde 15 artıyor çünkü. Ne de olsa dünyanın tükettiği petrolün yarısını talep eden bir ülke var ortada. Petroldeki arz ve talep dengeleri bu büyümelere göre bile ayarlanabiliyor aslında ama bazı dönemlerde öyle büyük siyasi ve iktisadi krizler yaşanıyor ki, bu krizler tüm dengeleri bozup atıyor. Peter Davies, petrol fiyatlarındaki artışın 40 dolarlara kadar çekileceğini söylerken, 1973 ve 78 krizleri gibi jeopolitik sebeplerden kaynaklanan bir petrol fiyat artışı olmadığını belirtiyor ve bugün yaşanan krizi arz-talep ile açıklıyor. Petrol fiyatlarını arttıran bir başka faktör de ABD ve Çin'in yaptığı stoklamayla ilgili Peter Davies'e göre. İki büyük petrol tüketicisi stok yapıyor! Dünya 40 yıllık bir petrol rezervine sahip olduğunu ve bu bilinen rezervlerin dörtte üçünün OPEC'in elinde bulunduğuna dikkat çeken BP Baş Ekonomisti Davies, arzın talebi karşılaması halinde fiyatların aşağı düşeceğini bildirdi. Demek ki, birazcık revizyon, biraz daha fazla üretim ve biraz da teknolojik gelişmeler sonunda tüketimde sağlanan tasurrufla birlikte fiyat istikrarına kavuşmak mümkün. Her iki konuşmacı da pozitif düşünüyor aslında ama petrolün siyaset ve ekonomi arenasındaki önemini gözardı etmenin yanlış olduğunu da söylemeden edemiyorlar. MI ACABA?!. Topbaş, su fiyatlarında indirim müjdesi vermiş... Yapılan zamlar faturaya sığmadı anlaşılan! Yüzde 10.7'lik zammı beğenmeyen memur AİHM'ye gidiyormuş... Değil yüzde 10, yüzde 100 zam alsalar bile yakalayamazlar insan gibi yaşama standardını! Bu sene verilen 10 Bilim Nobeli'nin 7'si Amerika'ya gitmiş... Sadece bu sene değil ki, her sene böyle bu! Batman Belediye Meclisi evlenenlere fidan dikme mecburiyeti getirmiş... Biri de ev yapanlara getirse aynı mecburiyeti ne olur sanki?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.