Anadolu fotoğrafları

A -
A +

Dünyada hiçbir ülke yok ki ekonomik kriz yaşamamış olsun. Türkiye mesela. Sayısız kriz yaşadı. Ancak, Türkiye'nin diğerlerinden bir farkı var. Krizlerden yeterli dersi çıkaramadı ve dolayısıyla tekrar tekrar yaşadı bu krizleri. Halbuki, krizler bazı fırsatları da getiriyor beraberinde. Yeter ki, kriz yönetimi doğru yapılsın. Siyasi vizyona sahip basiretli liderler, uyguladıkları akıllı politikalarla krizi fırsata dönüştürüp ülkelerini daha bir güçlü çıkardılar bu bunalımdan. Türkiye yapamadı bunu maalesef. Kriz geldiğinde büzülüp kabuğuna çekildi, sonra da debelendi durdu. Kendisi pozitif bir insan. Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, "2001 krizinde ısrarla söyledim. Krizden söz edip çözülmeyelim. Kendimizi kapıp koyuvermeyelim, diye ama maalesef beni dinleyen olmadı. Krizin felaket tarafına baktık hep" derken krizin getirdiği fırsatları kaçırdığımıza işaret ediyordu aslında. 'Sözümü dinleyen yok' diye pes etmemiş Nafi Güral. Kütahya'nın potansiyel yatırım alanlarını tespit edip hepsinin fizibilite raporunu çıkarmış. Kütahya şimdi teşvik kapsamına alınan yeni illerden birisi. Teşvikler verilmeye başlandığı an bu projeler uygulanmaya sokulacak. Madencilik birinci sırada geliyor. Kaplıca turizmi için de projeler hazır. Ordu ise teşvik alan illerden birisi. "Bizim bölgemiz fındık bölgesi" diyen Ordu Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Nejdet Gürsoy; tekstile verilen teşvikin bölgelerine fazla bir faydası olmayacağını belirtti. Teşvik uygulamalarının hiçbir işe yaramayan 'göçmen sanayi' doğurduğuna dikkat çeken Gürsoy tepkisini, "Bugün burada, yarın orada. Böyle sanayi mi olur" sözleriyle ifade edip "Şayet teşvik sektör bazında verilseydi, bölgemizdeki eski fındık fabrikaları kapasitelerini arttırır ve bölgeye bir faydası olurdu" dedi. Fındığını don vuran Ordu, geçen sene 300 milyon dolar zarar etmiş. Bu sene ise rekoltenin iyi olduğunu söyledi Nejdet Gürsoy. Ordulu'nun gözü Rusya pazarında. Bu potansiyelin değerlendirilmesi için yardım istiyor hepsi de. İskenderun bugünlerde en dertli ilçelerden birisi. Çevre iller komşu ülkelere ihracat yaparken, İskenderunlu eli şakağında bakıyor. Sebep, liman. Özelleştirilmeyi bekleyen limanın faaliyeti durdurulmuş. Organize sanayi bölgesi ihracat yapamıyor bundan dolayı. Narenciyenin de para etmediğini bildiren İskenderun Ticaret Borsası Başkanı Mahmut Özbilger, "Narenciyeye destek verilmezse, bölge insanı perişan olur" dedi. Mısır, narenciyeyi teşvik ediyor diye İskenderunlu ürününü Mısır'a satmaya çalışıyormuş. Burdur ili malum daha çok tarım ve hayvancılık yapıyor. Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, besicilerin perişan olduğunu söyledi. "Günlük 600-700 ton süt kapasitemiz var ama para etmedikten sonra neye yarar? Süt, 510 liradan 435 liraya indi. Üretici sıkıntılı" diyen Keyik, Burdur'un senede 70-80 milyon dolarlık iş makinesi ihraç ettiğine dikkat çekerek; hayvancılığın ve gıda sektörünün teşvik edilmesini istedi. Bir de mermer var tabii. 60-70 mermer fabrikası var Burdur'da ama kapasite yetersizliğinden dolayı ihracata yönelik faaliyet gösteremiyorlar. İzmir de dertli ama onun derdi kendine has. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Hilmi Kiper, şehrin hiçbir dönem Ankara'dan ilgi görmediğinin altını çizdi ve "Tam aksine, bizim kaynaklarımız başka yerlerde kullanılıyor" dedi. Yüzde 9'luk vergi gelirinin sadece yüzde 2'sinin İzmir'e geri döndüğünü belirten Kiper, "Bunun yarısı İzmir'de kalsa, biz bir numara oluruz" dedi. İzmir Ticaret Odası, bu sene havayolları şirketi kuruyor ama liman başını ağrıtıyor. İzmir Limanı artık ihtiyaca cevap veremiyor. İzmirli sanayicinin ihraç edeceği malı haftalarca limanda bekliyor. Bunu aşmak isteyen İzmirli ihracatçı, ya İstanbul, ya da Mersin Limanı'nı kullanıyor. TOBB Genel Kurulu'nda görüştüğüm sanayiciler işte böyle bir Türkiye fotoğrafı koydu ortaya. Dertli ama ümitli bir profil!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.