250 yıldan sonra zenginlik Asya'ya geri dönüyor. Fakat Asya risklerden arınmış bir bölge olamadı henüz. Sosyal ve siyasi çalkantılarla baş edemiyor bir kere. Büyük handikap! Bu tezadın bir an önce dengelenmesi lazım. Da... kim ve nasıl yapacak bunu? ABD'nin son dönemde uyguladığı politikalar Çin ve Rusya'yı yalnızlaştırdı. Öte yandan kıta ülkeleri Çin, Hindistan ve Rusya'nın önlenemez yükselişini kuşkuyla izliyorlar. Barış ve istikrarın sağlanabilmesi için diyalog şart ama gerçekleşmiyor bir türlü. Gerçekleşmiyor çünkü, insan hakları ve demokrasi yerine ekonomik çıkarlar ön plana alınıyor! Soğuk Savaş Dönemi'nden kalma düşünce ve davranış kalıpları yeni dünyada bir işe yaramıyor halbuki. Asya ülkelerinin entegrasyona ve tabii demokrasiye olan ihtiyacı, çöldeki insanın suya duyduğu ihtiyacın aynısı. Dindaşlık, soydaşlık gibi aidiyetler üzerinden yapılan ortaklık kurma çabalarının sonuç vermeyeceği gün gibi aşikâr. Tarafların birbirine güvenini sağlayacak olan en önemli unsur demokrasi ama yok! Demokrasinin tesisi de öyle sabahtan akşama olacak gibi gözükmüyor. Çin, Hindistan, Rusya, Endonezya ve Japonya gibi ülkeler liderlik rolünü elinde tutmaya çalışırken entegrasyonun sağlanması mümkün mü? Asya'da istikrarı sağlamanın birinci kuralı; ülkelerin birbirine güvenmesi. Güvenin tesisi için ise liderlikte ısrar etmek yerine "kazan-kazan" durumunu uygulamaya sokmak lazım. Diyalog için mekanizmaların geliştirilmesinin yanı sıra siyasi bağlılıklar hukuki bağlılığa dönüştürülmeli. Asya ülkelerinin önündeki bir diğer handikap da birbirlerini iyi tanımamaları. Bu konuda da büyük Asya ülkelerine önemli görevler düşüyor aslında. Güç rekabetini bir kenara bırakıp denge siyaseti izlemeliler. Bölge dışı güçlerden medet umar, gerilimi tırmandırır ve korku politikaları izlemeye devam ederlerse, kıtanın geleceğini ve haliyle kendi geleceklerini de riske atmış olurlar. Çin ve Rusya başta olmak üzere Asya'nın büyük ülkeleri dış güçleri de yanlarına alıp nitelikli denge siyaseti izlemeye mecburlar. Kıtanın selameti için şart bu. Ayrıca güvenlik meselesi de var kıtanın. Afganistan meselesi Asya için ciddi bir yara. Diğer taraftan Kuzey Kore'nin durumu var. Güney Kore ile birleşip birleşmeyeceği henüz netlik kazanmadı. Hasılıkelam Asya zenginleşiyor ama ciddi problemleri de beraberinde taşıyor. Belki Marshall Yardımı modeli bir kalkınma ve iş birliği modeli işe yarayabilir. Nitelikli insani politikaların da devreye sokulması gerekiyor. Doğu-Batı sentezinden geçen Türkiye'nin Asya ülkelerine verebileceği tecrübe ve birikimi var aslında. Kendisini riske atmadan bu tecrübelerini Asya ülkelerine aktarması mümkün. Bu da bir taraftan ticaret kanallarını açarak bir taraftan da ortak eğitim programlarıyla gerçekleştirilebilir kanaatindeyim.