Avcının geyik muhabbetine doyum olmadığını bilirdim ama avcılığın benim bu bilgimin çok fevkinde bir spor olduğunu doğrusu hiç bilmiyordum. Daha doğrusu, bilmiyormuşum. Geçenlerde Antalya'da geçerleştirilen "Av ve Yaban Hayatı Sempozyumu"na katılmasaydım yine devam edecekti bu bilgisizliğim. Bereket Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Başkanı Latif Aral Aliş beni bu sempozyuma davet etti de kurtuldum cahilliğimden. Avcılık, asla avlanmak; daha doğrusu avı vurmak anlamına gelmiyor. O olsa olsa atıcılığa girer. Nişan al ve vur! Avcılık, bu değil ki. Avı kovalamak lazım. Zekâ ve hüner istiyor yani. Şafak vakti başlıyor av. Temiz havada oradan oraya savruluyor ve iz sürerken bir çıtırtıya dahi dikkat kesiliyor, aldığınız bir kokudan dolayı yön değiştirebiliyorsunuz. Dere tepe demeden devam ediyor bu iz sürme hâli. Vücut adrenalin salgılıyor tabii. Avcı işte bu adrenalin peşinde koşuyor. O müthiş zindeliği arıyor. Avcılık, 5 duyuyu harekete geçiren bir spor yani. Hatta altıncı hissi de. Bir şey daha öğrendim. Ki, enteresan geldi bana. Gözleri önde olan canlılar avcı, yanda olanlar ise avmış. Aslan, kaplan, kurt... bunlar gözleri önde olan hayvanlar ve hepsi de avcı. İnsan da dahil buna. Kanatlı hayvanlar ise av. Hakeza geyik, koyun, ceylan.. onların gözleri de yanda ve av bu hayvanlar! Avcılık sektörü muazzam bir döviz kaynağı aynı zamanda. ABD 76 milyar dolarlık bir ciro yakalamış mesela av sporundan. 1 milyon 600 bin kişiye istihdam imkanı veriyor ABD avcılık sektörü. Bu ülkede 34 milyon avcı var. Avrupa ve Asya ülkeleri de avcılık sektöründen muazzam paralar kazanıyorlar. Sadece İspanya'da senede 5 milyar dolar elde ediliyor avcılık sektöründen. Afrika zaten avcıların akın akın gittiği bir ülke. Türkiye'nin İspanya'ya göre fazlası var, eksiği yok ama kazancı İspanya'nın binde biri. 5 milyon dolar! Turizm sadece dağ ve hayvan demek değil ki. Koordinasyonu sağlayan insan da lazım. Bizde insan unsuru işleri kolaylaştırmak için değil, tam aksine yavaşlatmak, hatta tamamen durdurmak için devreye giriyor nedense?!. Aslında Türkiye de avların büyük ilgi duyduğu bir ülke ama ah gözü kör olsun o bürokrasinin ve boş vermişliğin! Avcılık sektörü bir türlü gelişmiyor. Türkiye'de 8 avlak varmış. Firma bedelini ödüyor ama oraya yakın köyün insanı da, sığırı da o avlağın içinde. "Çıkar" dediğinde, sana orayı kiralayan Milli Parklar Daire Başkanlığı'nı bulamıyorsun! Oy kaygısı var çünkü. Türkiye'nin kalkınması hizmet sektöründeki artışa bağlı. Turizm de başı çeken sektör ama kime anlatacaksın bunu?!.