Avrupa batar mı?

A -
A +

Yaşadığımız coğrafya öyle bir coğrafya ki, üzerinde yaşayan insanları bir uçtan bir uca savurmayı seviyor bir kere. Hayal gücü kuvvetli insanlar yaşıyor bu coğrafyada. Ütopya hakim. İki zıt şey arasında gidip gelmeler bir nevi hayat tarzı. Avrupa krizle cebelleşiyor ya. O halde bitti, tükendi! Gerçekten öyle mi acaba? Avrupa battı mı? Ütopik düşünenler için dostlar "Refah içinde yaşıyor"dur. Bizden olmayanlar ise "Bitti, bitmek üzere"dir hep. "Refahın" ya da "Bitmenin" içeriğini sorgulamayı aklımızın ucundan dahi geçirmeyiz. Dostların "iyi", dost olmayanların "kötü" olduğunu duymamız yetiyor bize. Eh bu günlerde Batı'dan "kötü" olduğuna dair oldukça fazla haber de geliyor. İktidarlar peş peşe devrilirken, liderlerin biri gidip diğeri geliyor. Kredi notları düşüyor. Bu kadar olumsuz gelişme varken düşünmeye ne gerek var? "Avrupa battı" de; olsun bitsin! "Battı" dediğimiz Avrupa ülkelerine şöyle bir bakalım hele; gerçekten batmış mı? Avrupa'da kişi başına ortalama 30 bin euro gelir düşüyor; Türkiye'nin dört katı yani. Ayrıca orada sınıf farkı bizdeki gibi uçurumlar oluşturmuyor? Bölge farkı da yok gibi. Kalkınmayı her yer ve bölgeye yaymayı başarmış adamlar. Sanayici zengin, köylü kan ağlıyor durumu da yok. Taksi şoförü ile üniversite hocasını aynı restoran ya da tiyatroda görmek mümkün. Gelir farkı fazla olmayınca sosyal statü de göze batmıyor. Pazarlamayı iyi bildikleri de ayrı bir gerçek. Dünyada değişen teknolojilerin üretim yeri neresi? Batı değil mi? Üstüne üstlük, Batı teknolojik üstünlüğünü gün geçtikçe arttırıyor. Teknoloji öyle de lojistik farklı mı sanki? Belki yapmıyorlar ama lojistiğin kuralını senden benden iyi biliyorlar. Kriterleri var bir kere. Sistemli çalışmak onlara mahsus. Katma değeri yüksek hangi iş ve ürün varsa, hemen hepsini Batılı yapıyor, ya da üretiyor; bunu görmezden gelebilir miyiz? Şu da önemli bir unsur. Batı'da ferdi tasarruf oldukça yüksek. Batılı bankalar kendi vatandaşlarının tasarruflarını değerlendirdikleri gibi Çin ve Körfez ülkelerinin tasarruflarını da değerlendiriyorlar. Finansmana ihtiyaç duyan?ülke ve şirketlerin hemen hepsi Batılı bankaların kapısında kuyruğa girmeye devam ediyor. Malum, dünyada ulaşım imkânları arttı. Bu ülkelere otomobil, uçak ve gemi satan yine Batılı firmalar değil mi? Hadi bazı ülkeler otomobil üretmeye başladı diyelim. O otomobilin motoru yine Batı'dan geliyor. Hakeza tasarım. Batı tasarımda oldukça iddialı ve çok iyi para kazanıyor bu işten. İlaç endüstrisi kimin elinde? Batılı firmaların tabii. Ekonomisi büyüyen ülkelerdeki yatırımcı kim? O da Batılı. Ya üniversite. Dünyanın en iyi eğitim veren üniversiteleri yine Batı'da. O halde nasıl oluyor da batıyor Avrupa? Ha, kriz yaşadığı doğru. Batı sermayesi Çin ve Hindistan başta olmak üzere başka ülkelere gitti çünkü. Dolayısıyla Batı'daki sanayi işçisi işini kaybetti. Daha da kaybedecek belki ama bu Avrupa'nın sonu geldi anlamını taşımıyor. Avrupa artık ar-ge ve tasarım üssü olma yolunda. Sanayi işçisini gönderip yerine tasarımcı, araştırmacı istihdam edecek sadece. Şimdilerde bu geçiş döneminin sancılarını yaşıyor. Hepsi o.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.